Efsanevi Kılıç Ustası Miyamoto Musashi’nin Öğretileri Günümüz Savaş Sanatları Eğitimine Nasıl Uygulanabilir?
Savaş sanatları çalışan herhangi birine tüm zamanların en büyük savaşçısının kim olduğunu sorarsanız, cevap büyük olasılıkla, 60 kişiyi kesen efsanevi Japon kılıç ustası Miyamoto Musashi olacaktır. Şüphesiz Musashi’nin zamanından (1584-1645) önce ve sonra, daha çok düşmanı öldürmüş başka savaşçılar da vardır. Ama belgelenmemiş bilgi nadiren ona sahip kişiden fazla yaşar. Musashi’yi özel yapan şey, inanılmaz miktarda tecrübe biriktirmiş olması ve bilgisini, bizim Beş Çember Kitabı olarak bildiğimiz, ebedi bir klasik olan Go Rin No Sho ile kağıda geçirmiş olmasıdır.
Üstünkörü bir incelemede metin, genç kılıç ustalarını eğitmek için tasarlanmış basit bir çalışma gibi görünür. Ama bir savaşının gözüyle okuyan kişi için, satır aralarına gizli sayısız fikir ve herkesi etkileyecek tavsiyeler içerir. Bu düz yazı yaşlı bir savaşçının çevresindeki dünyayı algılayışını taşır ve genç savaşçıya hayatta kalabilmesi için ustalık esaslarını aktarır.
Şunu akılda tutmakta fayda var ki; Musashi, yazmaya başladığında çok yaşlıydı ve artık onun için daha fazla savaşın olmayacağını biliyordu Artık düşmanlarının gizli teknikleri öğrenip ona karşı kullanması gibi bir sorunu kalmamıştı. Bu yüzden hiç bir şeyi gizli tutmasına gerek yoktu.
Beş Çember Kitabı’nın içeriğinin çoğu, eski Japonya’da çarpışmalara özel olsa da Musashi 21.yüzyıl savaşçılarına da çok şey öğretmektedir. Katana ve wakizashi yerine bir bıçak ve bir tabanca taşıyor olabiliriz. Yine de dövüş dövüştür ve yıl ne olursa olsa Musashi’nin bilgisi hala uygulanabilir.
Bu yazı, Toprak, Su, Ateş, Rüzgar ve Boşluk başıklarını ele asla da modern kullanımlarının tam kapsamlı bir incelemesi için elbette yeterli değildir. Burada sadece öne çıkan derslere odaklanılmıştır.
Toprak
“En küçük ve en büyük düşünceleri, en sığ ve en derin düşünceleri bil; toprağa çizilmiş düz bir yol gibi.”
Mesajı gayet açık: Savaşta başarı planlama gerektirir.
Savaş sanatları eğitiminde, sıklıkla ilk öğrenilen ders, kaderi kazanmak olanların önce derslerine iyi çalıştıkları, sonra savaştıkları gerçeğidir. Kaderi kaybetmek olanlar ise önce çarpışmaya meyilli olup, sonra neden kaybettikleri üzerinde çalışanlardır. Buna rağmen hiç kimse her savaşın neticesini kesinlikle tahmin edemez ve ona özel hazırlanamaz. Ama elbette kendi iyiliğinize zar tutabilirsiniz.
Yetenekleriniz ve kapasiteniz üzerine gerçekçi bir anlayış geliştirmelisiniz. Çatışmanın dinamikleri üzerine, onu nasıl çözeceğinize dair temel anlayışa sahip oluncaya dek çalışmalısınız. Saldırganlar artık her zaman eski Japon silahlarını kullanmıyorlar. O yüzden buna 21 yüzyıl bakış açısıyla yaklaşmak önemlidir.
Musashi savaşçının yolunu, marangozun yolu ile karşılaştırır. Marangoz büyük bir dikkatle her şeyi planlar ve siz de, bir savaş sanatçısı olarak, dojo içinde ve dışında aynı şeyi yapmalısınız. Sert bir tekmeyle başlamayı seven arkadaşınıza karşı nasıl çalışacağınızı tam olarak biliyor olabilirsiniz. Peki evinize giren hırsıza karşı bir planınız var mı? Ya da araba soygununa karşı? Hazır olmak, asla araba farı görmüş tavşan gibi kalmayacağınız, dünyanın şiddeti karşısında donmayacağınız anlamına gelir. Hiç bir şeyi, hiç bir zaman şansa bırakmayın.
Su
İlmi eserinin ikinci kısmında Musashi şöyle yazar;
“Su kabın şeklini alır, kimi zaman bir damladır o, kimi zamansa öfkeli deniz. Suyun rengi duru mavidir. Ichi okulunun şeyleri bu kitapta durulukla sergileniyor.”
Geliştirilmesi en zor özellik uyum sağlamaktır. Bilge bir savaş sanatçısı, çatışmanın değişken koşullarına uygun teknik ve taktikleri kullanır. Amacı düşmanını vurmaktır, en sevdiği tekniğini uygulamak değil. Hangi tekmenin ya da yumruğun çatışmayı başlatacağını bilmek ve gidişatı an be an değiştirebilir olmak esastır.
Taktik bir bukalemun olabilme yeteneği, farkı dövüş tarzlarına maruz kalmayı gerektirir. MMA müsabakalarına katılan tek-kaynaklı dövüşçülerin başına gelenleri görün. MMA gibi kurallarla sınırlandırılmış bir alanda başarılı olan dövüşçüler, güreşten kickboks’a, akla gelebilen tüm mesafelerde eğitim gören kişilerdir.
Musashi’den alınacak ders: Her şeyi çalış, işe yarayanları elinde tut ve asla kendini tek bir sistemle sınırlama.
Ateş
“Bu kitap çatışma hakkındadır. İster küçük olsun ister büyük, ateşin ruhu ürkütücüdür, muhaberelerinki de öyle…”
Bir keresinde iyi eğitimli bir dövüşçünün, dayak yemek ya da öldürülmeyi hiç takmayan azılı bir sokak serserisi tarafından gasp edildiğini görmüştüm. Bu bana yırtıcılığın önemini hatırlatı. Harika bir şekile sahip olmak ya da meşhur bir usta tarafından eğitilmek her zaman yeterli değildir.
Acımasız bir dövüşçüye dönüşmek, Musashi’ninki gibi hoşgörüsüz, katı bir bir hayat yaşamanız gerektiği anlamına gelmez. ( Savunmasız yakalanmamak için asla yıkanmamak ya da zayıf düşmemek için asla yatakta uyumamak ve bunun gibi şeyler…) Bu daha çok zihninizin bir ölüm kalım çatışmasının şartlarına uyum sağlayacak yapıya ulaşması anlamına gelir. Musashi’nin dediği gibi; “Savaşçının Yolu, ölümü kararlılıkla kabullenmektir.”
Ortaçağda, Japon savaşçıları her şeye karşı kaderci bir anlayış geliştirdiler. Başka bir deyişle, ölmek için eğitildiler. Bir modern zaman savaşçısı olarak, başka birinin hizmetinde kendi ölümünüzü aramanıza gerek yok tabi ki. Ama yaşamınızı feda etme fikriyle arkadaş olabilmelisiniz. Böylece bir çatışmanın ortasındayken kendinizi koruma düşüncesi tarafından dikkatiniz dağılmaz. Tabi ki hayatta kalmak için mücadele edeceksiniz ama bu ucunda ölüm olma ihtimalini kabul etmiş olmaktan gelen güç ve buna eşlik eden saf odaklanma ile yapacaksınız.
Rüzgar
“Stratejide diğer okulların yöntemlerini bilmelisiniz. O yüzden rüzgar kitabında diğer strateji geleneklerini hakkında yazdım.”
Musashi çalışmasının çoğunda hasımlarının savaş yöntemleri odalanmıştır. Bunu yapan tek tarihi karakter kendisi değildir. Coğrafi ve kültürel farklılıkların anlatıcısı Carl Von Clausewitz ve sun Tzu da benzer öğütleri kaleme almıştır.
Bir 21. yüzyıl savaş sanatçısının hasımları kimlerdir? Çoğunlukla çete üyeleri, suçlular ya da teröristler… Kim olduklarını öğrenmelisiniz. Nasıl çalıştıklarını, hareket ettiklerini ne giydiklerini bilmelisiniz. Kendinizi korumanızı gerektiren bir durumda, yüzleştiğiniz kişi samuray kılıcı tutan bir kendo öğrencisi olmayacak. Ya da bir Hollywood filminden çıkmış gibi kendini tanıttıktan sonra eğilerek selam veren bir kickbokscu ile karşılaşmayacaksınız. Bugün yüzleşmeniz gereken düşman, sizi boş anınızda yakalama konusunda marifetli ve canınıza bir an bile tereddüt etmeden kast edecek bir kişi olacak.
“Dünya stratejistlerinin çoğu sadece kılıç oyunlarıyla ilgileniyorlar ve eğitimlerini uzun kılıcı geliştirmek ve beden duruşuyla kısıtlıyorlar. Ama yalnızca beceri, kazanmak için yeterli midir? Bu yolun özü değildir. Öğretimde ben, ön yargılardan ve kısıtlı bir ruhtan hoşlanmam. Bunu iyi çalışmalısın.”
Musashi’nin dersi çok açık: Çalışmalarınızda kendinizi sınırlamayın. Taekwondo öğreniyorsanız, ufkunuzu genişletmek için wing chun ve Brazillian Jiu-Jutsu ekleyin. Silahsız dövüşü odaklandıysanız, bıçak ve tabanca kullanmayı öğrenmek için biraz zaman harcayın. Eğer bir nişancıysanız, destek olarak jeet kune do yapın. Unutmayın kısıtlı bir zihne sahip olmak öldürür.
“Düşmanı kesmek stratejinin yoludur ve bunun için çok fazla ayrıntıya gerek yoktur” diyor Musashi. Yine de bazı savaş sanatları eğitmenleri çatışmayı abartırlar. Orada olanlar ve çatışmayı yaşayanlar bunun aptalca bir şey olduğunu bilirler. Çatışma gerçektir ve çirkindir. Sonunda tüm dogmaları, öğretileri, farklı tarzların anlaşmazlıklarını ve bilincimizi bulandıran hikayeleri kesip atar. Çatışma basit, vahşi ve hayvansıdır. Anlayın ve kabul edin bunu.
Boşluk
“Bir savaşçı olarak strateji yoluna ulaşmak için, savaş sanatlarını tam olarak incelemeli ve strateji yolundan en ufak şekilde dahi sapmamalısın. Ruhun değişmez hale geldiğinde, gün be gün, saat be saat pratik yapmalısın. İki kat yüreğini ve us ruhunu bile. İki kat algını ve görüşünü keskinleştir. Ruhunda hiç bulut kalmadığında, yolunu şaşırma bulutları dağıldığında, gerçek boşluk, işte budur.”
Bu paragraf Boşluk kitabından bir örnektir. Bölüm boyunca iki vurgu öne çıkar. Musashi’nin “ruhsal” olarak tanımladığı zihinsel şeyler ve teknik şeyler.
Zihinsel: Şiddetli bir silahlı çatışmadan sonra, üstüm bana korktun mu diye sordu. Doğrusu korkmadığımı söyledim. Ama daha sonra cevabımı düzelttim. Korkusuzluğum bilhassa cesur ya da aptal olmamdan değil, tamamen kazanmakla meşgul olmamdan kaynaklandı. Kendimi elimden gelen en iyi şekilde savaşmak için eğittim ve çatışmanın kurallarına dair net bir anlayış geliştirdim. Ayrıca sonrasında ortaya çıkabilecek herhangi bir duruma karşı geri çekilme planım da hazırdı. Basitçe söylemek gerekirse, Musashi’nin boşluk kitabının özü olan odaklanmış ruha sahibim.
Teknik: Kara Kuşak dergisinin kasım 2001 sayısına, “Yeter Artık, Kendinizi Koruma Cephaneliğinizi Kısa ve Tatlı Tutmanın Dosyası” başlığıyla bir yazı yazmıştı . Çok fazla teknik bilmenin nasıl bir yük olabileceği üzerine bir yazıydı. Çünkü doğal olmayan ve karmaşık her hangi bir hareketin kas hafızasına alınması zordur ve kas hafızasına alınmayan giç bir tekniği gerçek bir dövüşte kullanamazsınız.
Kas hafızası (fiziksel hafıza) ya da bilinç altı programlama yeni bir şey değil. Japon kılıç ustası Yagyu Tajima No Kami şöyle der:
“Öğrenmek ve bilgi unutmak içindir ve bu yalnızca siz tamamen rahat hissetmeye başladığınızı fark ettiğinizde olur. Kılıç ustalığında beden, bilinçli bir çaba olmadan otomatik hareket etmeye başlar. Tüm eğitim oradadır ama zihin tümüyle bunun dışındadır. ”
Yagyu kılıç ustalığından bahseder ama içerik kesinlike tüm modern savaş sanatlarını kapsar. Aynı şekilde Musashi’nin 350 yıldan eski olan Beş Çember Kitabı da hala tüm savaş sanatları öğrencileri için kapsamlı bir eğitim rehberidir.
Çeviri:
Oğuzhan Yılmaz
Yazının orjinali :
http://www.blackbeltmag.com/daily/martial-arts-philosophy/japanese-martial-arts/how-to-use-the-combat-concepts-of-legendary-swordsman-miyamoto-musashi-in-21st-century-self-defense/