“Ki” kelimesinin birçok anlamı vardır. Aikido bağlamında, pratiğimizle ilgili olan anlamların farkında olmamız çalışmamızı kolaylaştırabilir. Ki, yaşam kaynağı – kişinin doğumdan ölüme kadar sürdürdüğü canlılık – anlamına gelebilir. Bu anlamın tıbbi bir karşılığı yoktur. Çünkü Batı biyolojisi ve tıbbı, yaşam süreçlerini nihayetinde neyin yönlendirdiğini henüz çözebilmiş değil.
Ki aynı zamanda birinin enerjisi – bir şeyler yapma yeteneği – anlamına da gelebilir. Bilimsel olarak, bu, mitokondrilerdeki besin metabolizması süreçleri ve kaslardaki oksidasyon ile açıklanır. Ancak Budo ve Aikido’da, ki’nin bu anlamı aynı zamanda birinin farkındalığı ve hareketin içinde güç yaratmak için enerjiyi odaklama yeteneği ile ilişkilidir.
Üçüncü bir anlam, birinin tutumu veya duygusal durumudur. Batı psikolojisinde bunun bilinçli ve bilinçdışı inançlar tarafından belirlendiği söylenir. Böylece, kişinin ki’si, bir duruma nasıl tepki verdiğini, etkili mi yoksa pasif mi olacağını belirler.
Japonca dilinin güzelliklerinden biri, diğer zengin antik diller gibi, “farklı” anlamların nihayetinde birbirleriyle ilişkili olmasıdır. Bizim için bu kelimelerin kök anlamlarını derinlemesine anlamak oldukça zordur.
Bu, batı pozitivist dünya görüşünde, yani şu anda “doğru” kabul edilen bilimsel dünya görüşünde yetişenler için özellikle zordur. . Bu tür insanların, kesin olarak tanımlanamayacak belirsiz, görünüşte karmaşık kavramlarla karşılaşmaları sinir bozucudur. Bunun bir nedeni var. Lao-Tzu, Tao Te Ching‘de “tanımlanabilen Tao, Tao değildir; tanımlanamayan Tao, Tao’dur” demiyor mu? Bu, gerçek anlayışın sadece tanımlama ile kazanılmadığı; içsel düşünce çalışması ve ardından içgörü ile kazanıldığını gösterir.
Aikido’nun kurucusu Morihei Ueshiba’nın erken dönem öğrencilerinden biri ve Aikido’nun batıya yayılmasında önemli bir rolü olan Koichi Tohei, Ueshiba’nın dünya görüşünü basit bir dille açıklamaya çalıştı. Tohei, Aikido’yu en yüksek seviyelerde anlamak ve icra etmek için dünya görüşünün teknik kadar önemli olduğuna inanıyordu.
Artı ki ve eksi ki
Yukarıda verilen ki‘nin üçüncü anlamına—yani tutuma—dönersek, Koichi Tohei bu anlamın sadece etkili biçimde Aikido öğrenimimiz için değil, aynı zamanda yaşamı ve sunduğu birçok senaryoyu etkili bir şekilde yönetebilmemiz için de oldukça önemli olduğunu düşünüyordu.
Pek çok kişi, sokaktaki şiddetten korunmak için savaş sanatları ve Aikido ile ilgilenirken, gerçekte en çok günlük yaşamımızın akışında çatışma ve zorluklarla karşılaşırız. Bu çatışmalarla ne kadar iyi başa çıkıyoruz? Hayatı ne kadar iyi “yaşıyoruz”? Kısacası, ne kadar mutluyuz?
Bu nedenle, doğru tutumu benimsemek veya doğru durumda olmak, yaşamımızda daha ideal sonuçlar yaratır. Tohei buna “Artı Ki” derdi. Ve elbette, bunun zıttı olan “Eksi Ki” ise daha az ideal sonuçlar getirir. Bu durum, Yeni çağ kültüründe “pozitif olmak” ve “negatif olmak” olarak ele alınır.
Yeni çağ yaklaşımındaki “pozitif olmak”la ilgili sorunum, bunun yalnızca zihinsel bir egzersiz haline gelmesiydi. Örneğin, kendinize “tamam, mutlu ol, iyi hisset” diyerek kendinizi motive etmeye çalışmak gibi. Genel olarak mutsuz olan biri olarak, bu yöntem benim için iyi çalışmadı.
Artı Ki sadece zihinsel bir durum değildir; enerjik bir durumdur. Daha doğrusu, bir bütün-birey durumudur. Her şeyin net, akıcı ve güçlü bir şekilde aktığı bir durum olarak hayal edebilirsiniz. Bu sadece zihinsel netlik ve güven sağlamakla kalmaz, aynı zamanda hareket kolaylığı, iyi sağlık ve duygusal denge de getirir. Her şey olması gerektiği yerde.
Zıttı olan “Eksi Ki” ise zihinsel karışıklık, özgüven eksikliği, mağduriyet, kaygı ve depresyon getirir. Duygusal dalgalanmalar ve çoğunlukla “negatif” etkisizlik halleri oluşturur. Enerji eksikliği, kötü metabolizma ve nihayetinde, gerileyen sağlık getirir.
25 yıllık bir ara vermenin ardından Aikido pratiğime yeniden başladığımda, bu ikiliği, ki’nin bu Yin-Yang durumunu fark ettim. 80’ler ve 90’lardaki ki eğitimlerimi Aikido’ma uygulamaya kararlıydım. Oysa pratiğini yaptığım ekol ki’yi açıkça vurgulamıyordu. Durumum değişmeye başladı. Yıllarca süren depresyon, mağduriyet hissi ve neredeyse yarı canlı hissetme durumu ortadan kalktı ve kendimi yeniden kontrol etmeye başladım.
Son zamanlarda Tohei’nin “Günlük Hayatta Ki” kitabını yeniden okuduğumda, şunları fark ettim:
Sadece Artı Ki veya Eksi Ki vardır, arada nötr bir durum yoktur.
Bunlar ayrıdır, yaşam ve ölüm gibidir. Ya bir akış vardır ya da yoktur.
Bulunduğum durum sürekli bir seçimdir.
Hayatımda, Eksi Ki’nin bana yaklaşmasına izin verdim çünkü Artı Ki’yi seçmeyi başaramamıştım. Seçim yapmaktaki başarısızlığım, mağduriyet duygularına—sıkışmışlık hissine—neden oldu. Ama bu, kendi kendime kurduğum bir tuzaktı! Bu durumu kurbanlara göstermek çok zordur, çünkü yarattıkları tuzağın farkında değiller.
Sanırım bu Eksi Ki tuzağından çıkmanın tek yolu enerjinizi yükseltmek ve akışı yeniden inşa etmektir.
Bu yüzden düzenli bir pratik yapmaya karar verdim. Pratikten kastım sadece minderde pratik yapmak değil. Aynı zamanda günlük bir farkındalık pratiği yapmaktır. Sadece bir farkındalık alışkanlığı geliştirerek, hangi durumda olduğumuzu görebilir ve eğer ideal değilse değiştirebiliriz.
Covid döneminde, pratiğimin bir parçası olarak bunu yaptım.
- Fiziksel hareket – günlük esneme, düzenli yürüyüş, Aikido pratiği.
- Enerji farkındalığı – yukarıdakileri yaparken ki akışını görselleştirmek veya hissetmek.
- Nefes farkındalığı – ki akışını fark ederek yavaş, derin nefes almak.
- İyi beslenme – taze hazırlanmış gıda yemek, kaliteli malzemeler kullanmak, su açısından zengin gıdalar, daha az işlenmiş şeker ve nişasta tüketmek ve daha az miktarlarda yemek.
- Meditasyon – zihinsel alan yaratmak, zihni temizlemek.
- Duygusal ve ruhsal beslenme – doğayla bağlantı kurmak, yaratıcı olmak, daha fazla sosyal etkileşimde bulunmak.
Elbette, farklı insanların farklı yolları olacak. Bence ana fikir, neredeyse sürekli bir farkındalık ve seçim yapma durumudur. Sonunda bu bir alışkanlık haline geliyor. Ben de merkezimi korumayı (Tek Noktayı Koruma) ve yaptığım her şeyde ki’yi genişletmeyi uygulamaya çalıştım.
Başlangıçta, “Artı Ki”yi geliştirmenin özel bir uygulamasını yapmadım. Bunun nedeni, daha önce Artı/Eksi Ki kavramını oldukça basit ve çocukça bulmam ve yüzeysel olduğunu düşünmemdi. Ancak son birkaç hafta içinde, Günlük Hayatta Ki’yi yeniden okuduğumda, aslında son üç yıldır uyguladığım şeyin bu olduğunu fark ettim!
Koichi Tohei’nin öğretilerinin, birçok meslektaşı ve öğrencisi tarafından göz ardı edildiğine inanıyorum. Çünkü bu öğretilerin önemini anlamadılar. Bazıları, Tohei’nin “gerçek” Aikido öğretilerinden sapmakta olduğunu düşünüyorlardı. Öte yandan, eğer bir öğreti evrensel ilkelere ve hatta yasalara dayanıyorsa, bu Aikido öğrenimini sadece destekleyebilir. Çünkü kurucu Aikido’yu doğal yasalara dayalı olarak sunmuştur.
Artı Ki, Aikido pratiğini nasıl destekler?
Eğer Ueshiba’nın öğretilerini kabul edersek, Artı Ki’nin Aikido pratiği için temel olduğunu düşünüyorum. Bunun nedeni Aikido’nun Ueshiba’nın hayatı olmasıdır; onun dünya görüşü—aynı zamanda kendi hayatı—ki’yi derin bir farkındalık ve anlayışla içermektedir. Onun dünya görüşü ve Aikido’su birbirinden ayrılmaz. Birçok öğretmen ve uygulayıcı bunu yapmaya çalışsa da.
İşte Artı Ki’nin Aikido pratiği üzerine etkileri:
- Artı Ki, öğrenme tutumunu belirler. Şüpheci, güvensiz bir zihin (Eksi Ki) öğrenmek için ideal bir alıcı değildir. Oysa istekli ve açık bir zihin (Artı Ki) bilgiyi bir sünger gibi emer.
- Öğretmendeki Artı Ki, öğrencilere Artı Ki aşılar. Öğretmenimin derslerinden her zaman keyif aldım. Derslerden enerji ve yeni anlayışlarla dolu bir şekilde çıktım. Bazı öğrenciler için, Aikido pratikleri yaşamlarındaki Artı Ki’nin vazgeçilmez bir kaynağı olabilir.
- Artı Ki koruyucudur. Artı Ki ile bir derste hiçbir zaman büyük yaralanmalar olmaz. 100 kişilik bir sınıfta bile insanlar yuvarlanır ve birbirlerini santimlerle kaçırırlar.
- Artı Ki’yi uzattığınızda, saldırıya yanıtınız anındadır. Artı Ki ile, saldırganın niyetini ortaya çıktığı anda hissedersiniz. Yanıt, saldırıyla pürüzsüz bir şekilde akar.
- Artı Ki ile Aikido zahmetsizdir. Artı Ki ile, saldırganla karışan rahat bir gücünüz vardır. Tekniklerinize kendiniz bile şaşırırsınız!
- Arti Ki ile ukemi heyecan vericidir. Saldırgan (uke) her zaman hafif, dengeli hisseder ve neredeyse tüm gece boyunca ukemi yapabilir!
- Artı Ki ile Aikido’nun özünü keşfedersiniz. Rahatladıkça, daha hassas ve farkında hale gelirsiniz. Teknikleri ve ilkelerini anlamaya başlarsınız. Derinleşen anlayışla birlikte ani yanıt ve büyük güç rezervleri gelir. İşte buna bedenlenmiş öğrenme denir.
Hayatımızdaki sorunlara karmaşık çözümler aramaya çalışıyoruz ve basit çözümleri genellikle göz ardı etme eğilimindeyiz. Çünkü çok basit görünüyorlar—nasıl işe yarayabilirler ki? Artı Ki fikrini neredeyse 30 yıl boyunca göz ardı ettim, onu çok basit ve incelikten yoksun olarak algıladım ve reddettim. Ancak, Artı Ki kavramını benimsediğimde ve onunla çalışmaya başladığımda hayatımızın tüm yönlerini kapsadığını keşfettim. Enerjimizi daha bütün ve tam hissetmek için dağınık iplikleri toparlamak konusunda bizi bilinçlendirdiğine inanıyorum.
Tekniklerin ötesine geçtiğimizde, Aikido çok basittir. Başlangıcın sadeliğinden öğrencinin karmaşıklığına, sonunda ustalığın sadeliğine geçiyoruz. Bu da kendisi bir ömür boyu süren bir projedir. Kendi deneyimimde, Aikido ve Artı Ki yolculuğu aynı olmuştur.
Gerald Lopez
Mind Body Aikido
Kaynak: Mind Body Aikido
Referans: Tohei, K. (1978). Ki in Daily Life. Ki No Kenyukai, Tokyo, Japonya.
Çeviri: Oğuzhan Yılmaz