Yeni araştırmalar, hastalıkların ve bedensel durumların öznel iyi oluşumuzu genel olarak nasıl etkilediğini anlamamıza yardımcı oluyor.
Turku Üniversitesi, Tampere Üniversitesi ve Aalto Üniversitesi’nden Finlandiyalı araştırma grubu, insanın bilinçli duygularını haritalandırdı. Araştırma duyguları beş ana kategoriye yerleştirdi: olumlu duygular, olumsuz duygular, bilişsel işlevler, somatik durumlar ve hastalıklar.
İnsanlar sürekli olarak – yalnızca uyku ve derin bilinç kaybı sırasında kesintiye uğrayan- ve sürekli değişen öznel duygu akışları yaşarlar. Finli grubun araştırması, öznel duyguların beş ana kategoride nasıl oluştuğunu göstermektedir: olumlu duygular, olumsuz duygular, bilişsel işlevler, somatik durumlar ve hastalıklar. Bütün bu hisler güçlü bedensel duyumlarla doluydu.
Turku PET Merkezi’nden Doç. Dr. Lauri Nummenmaa’ya göre;
-“Bu sonuçlar bilinçli hislerin bedensel geri bildirimlerden kaynaklandığını göstermektedir. Bilincin, beynin işlevine bağlı olarak ortaya çıkmasına ve onu beynimizde konumlanmış gibi deneyimlememize rağmen, bedensel geri bildirimler, çok çeşitli öznel duygulara önemli ölçüde katkıda bulunur.”
Araştırmacılara göre, duygular tüm hislerimizi hoş ya da nahoş olarak canlı bir şekilde renklendiriyor. Evrim sırasında bilincin, başlangıçta organizmayı doku hasarı ya da iyi olma hakkında bilgilendirmek için ortaya çıkmış olması mümkündür. Bu gelişme, dilin ortaya çıkmasına, düşünme ve değerlendirme becerisine yol açmış olabilir.
– “Öznel iyi oluş, refahımızın önemli bir belirleyicisidir. Acı ve olumsuz duygular, çok sayıda somatik ve psikolojik hastalıkla yakından ilişkilidir. Bulgularımız, hastalıkların ve bedensel durumların genel olarak öznel iyi oluşumuzu nasıl etkilediğini anlamada yardımcı olmaktadır. Aynı zamanda, bilişsel ve duygusal durumların da beden üzerinde güçlü bir etkisi olduğunu gösterirler.”
Çalışma, 1.000’den fazla kişinin katıldığı çevrimiçi bir anket şeklinde yürütülmüştür. Katılımcılar ilk önce toplam 100 farklı duygu durumunda, bedenlerinde ve zihinlerinde ne kadar hissettikleri, ne kadar duygusal ve ne kadar kontrol edilebilir oldukları konusunda değerlendirdiler. Sonra da duyguların birbirleriyle benzerlikleri ve vücutta hissedildikleri yerleri değerlendirdiler.
Bu makale Turku Üniversitesi tarafından sağlanan materyallerden yeniden yayınlanmıştır. Uzunluk ve içerik için düzenlenmiş olabilir. Daha fazla bilgi için lütfen belirtilen kaynak ile iletişime geçin.
Çevirisini yaptığım metnin aslı için burayı ve çalışmanın tamamını görmek içinse burayı tıklayabilirsiniz.
Oğuzhan Yılmaz