Konu dikkat çekici ve anlaşılması kolay bir Aikido sunumu yapmak olduğunda Gozo Shioda önde gelen isimlerden biridir. Aikido teorisine dair berrak bir analizi, net teknikler ve mizah anlayışıyla birlikte verebilir. Bir Shioda Aikido gösterisini izleyen kişi, bu keyifli deneyimle, neredeyse kaçınılmaz olarak bir aikido dojosuna katılmaya hazır hale gelir. Üstelik, Gozo Shioda, öğretmeni Morihei Ueshiba’yı ve Aikido’nun Daito-ryu aikijujutsu tekniklerinden evrimleştiğini asla kabul etmemiştir.
“Gozo Shioda (1915-1994), Yoshinkan Aikido’nun Kurucusu”
Tanınmış bir çocuk doktoru olan Seiichi Shioda’nın ikinci oğlu Gozo, 9 Eylül 1915’te Tokyo’da doğdu. Küçük, hasta bir çocuk olan Shioda, doktor babasının tıbbi becerileri sayesinde hayatta kaldı. Genç Gozo ayrıcalıklı bir ebeveynliğin tadını çıkardı, ancak aynı zamanda babasının güçlü iradesine tabi olmak durumunda kaldı.
Kader Gozo Shioda’yı Aikido’nun kurucusu Morihei Ueshiba ile alışılmadık bir şekilde buluşturdu. Gozo’nun ortaokul müdürü Bay Munetaka Abe, her sabah yakındaki bir tapınağı temizleyen genç bir kadının, Bayan Takako Kunigoshi’nin olağanüstü zihinsel tutumundan etkilenmişti. Örnek davranışları hakkında sorular sorulduğunda Bayan Konigoshi, tüm övgüleri aikijutsu öğretmenine yönlendirdi ve okul yöneticisine bir dersi izlemesini önerdi. Ueshiba’nın dojosunda gördüklerinden çok etkilenen Bay Abe, Gozo’nun babasını, oğlunu oraya göndermesi için ikna etti.
23 Mayıs 1932’de, 17 yaşındaki Gozo, bir gösteriyi izlemek üzere Ueshiba’nın dojosuna gitti. Hem kendo hem de judo konusunda güçlü bir geçmişe sahip olan ve kendine güvenen genç Shioda, gördüğü temiz ve kontrollü tekniklerden şüphelenmişti. Delikanlının tutumunu algılayan Ueshiba, onu saldırmaya davet etti ve başarısız bir tekme atma girişiminden sonra Shioda, göz açıp kapayıncaya kadar kendini sırt üstü yerde buldu.
Aikido söz konusu olduğunda “inanmak hissetmektir” ve Shioda hemen orada dojoya katılmaya karar verdi. Bunun için iki referansa ihtiyacı vardı. Babası ve Bay Abe devreye girdiler ve Shioda dojoya katıldı. O zamanlar, Ueshiba’nın dojosunda yaklaşık yirmi yatılı öğrenci (uchi-deshi) vardı ve sabahları beşte başlayıp akşamları dokuzda sona eren sıkı bir program izliyorlardı. Çok fazla yetenekli genç savaş sanatçısı yetiştiren ve sosyal statüsü yüksek insanların sıklıkla göründüğü bu dojonun bir parçası olmak Shioda için oldukça teşvik edici olmalıydı.
Bu sırada Morihei Ueshiba kariyerinde son derece aktif bir noktadaydı. Shinjuku’daki Kobukan Dojo’sunun yanı sıra, Nakano Askeri Enstitüsü’nde, Askeri Polis Okulu’nda, Ordu Toyama Okulu’nda ve başka bir çok yerde dersler veriyordu. Bu nedenle, genel halktan öğrenciler talep etmesine gerek yoktu ve Kobukan Dojo’da öncelik, yatılı öğrencilerin eğitimi ve gelişimiydi. Teknik olarak konuşursak, Ueshiba’nın “Aiki Budo”su bu aşamada Daito-ryu aikijujutsu ile modern aikido arasında geçiş yapmaktaydı. Daha birçok teknik vardı; genelde doğrusal görünüyor ve büyük bir kuvvetle uygulanıyorlardı. Ayrıca, birçok karmaşık kilitleme tekniği (osaewaza) hala uygulanmaktaydı.
Genç Gozo, hala bir ortaokul öğrencisiydi. İlk zamanlarda sadece sabah oturumlarına katılabiliyordu ve bunun için saat dörtte uyanması gerekiyordu. Daha sonra, babasının ısrar etmesiyle Gozo, Moğolistan’ın “yeniden inşası” için çalışarak macera dolu bir hayata odaklandı. Gelecek yorucu yıllar için yapacağı hazırlığın bir parçası olarak, iki yıllığına okuldan ayrılmaya ve kendini tamamen aikido eğitimine adamaya karar verdi. Ancak mart 1941’de askerlik için ayrılana dek Takushoku Üniversitesi’nde öğrenci olarak aikido çalışmaya devam etti.
Shioda, savaş yıllarının çoğunu Çin’de geçirdi ve Pekin’de General Shunroku Hata’nın sekreteri olarak görev yaparken bir çok kez ölümle yüzyüze geldi. Shioda’nın otobiyografisi Aikido Jinsei (Takeuchi Shoten Shinsha, 1985) bu dönemi kapsar ve oldukça heyecan verici bir eserdir. 1946 sonbaharında İmparatorluk Ordusundan ayrıldıktan birkaç ay sonra Shioda, savaşın ilk günlerinde Ibaragi Eyaletindeki İwama’ya çekilen Ueshiba’nın evinde, birkaç haftalık yoğun bir eğitime ve tarım işlerine katıldı. Üstadı emekli olmuş ve halâ genç bir adam olan Shioda daha sonra Tokyo’ya döndü ve diğer birçok genç gibi, Japonya’nın yoksul kesimi için çabalamaya başladı.
Ç.N: Bu noktada Morihei Ueshiba’nın emekliliğinden kastedilen, savaş sonrası verilen hayatta kalma mücadelesi ve toparlanma sürecidir. Savaş sırasında tüm yetenekli öğrenciler sağa sola dağılmıştır ve savaştan sonra çalışma seferberliği döneminde ise tüm budo aktivitelerine yasaklama kararı gelir. Tüm budo faaliyeti kanun dışı sayılmaktadır. Ueshiba’nın çiftliğinde ise az sayıda insan tarım yaparak karınlarını doyurmaya çalışırken, gayrı resmi olarak Aikido çalışmaya devam ederler.
Kızıl Tasfiye ise, Japonya’nın II. Dünya Savaşı’ndaki yenilgisinden sonra, Müttefik Kuvvetler Genel Merkezi’nin (GHQ) emriyle, belirlenmiş Japon halkının kamu hizmetinde bulunmalarının yasaklanmasıydı. 1952’de Japonya’nın işgalinin sona ermesi üzerine sona erdi.
1950’de Shioda’dan, “Kızıl Tasfiye” (ing: Red Purge) sonrasında, Nihon Kokan Çelik Şirketi’ni koruması istendi. Shioda, Takushoku Üniversitesi bünyesindeki kendo, judo ve sumo dojolarının en güçlü üyelerinden elli beş kişiyi bir araya topladı. Arkasından 1952’den başlayarak çeşitli fabrika lokasyonlarında düzenli olarak aikido öğretmesi talebi geldi. 1950’lerin başlarında çok sayıda polis teşkilatında da gösteriler yaptı.
1954 yılında “Yaşam Uzatma Derneği” sponsorluğunda Tokyo’da düzenlenen büyük bir Aikido gösterisi oldukça önemli bir etkinlik olmuştu. Shioda’nın performansı onbeş bin kişiden oluşan büyük bir izleyici kitlesi tarafından takdir edilmiş ve küçük de olsa yeni doğmakta olan Yoshinkan Aikido organizasyonun ilk adımları atılmıştı. Bu süre zarfında, Shioda’nın faaliyetleri de bazı önemli iş adamlarının dikkatini çekti. Özellikle, Tomin Bankası’nın başkanı olan Shoshiro Kudo, Yoshinkan’ın yardımına geldi ve bir dojonun kurulmasını destekledi. Böylece Tsukudo Hachiman tesisi 1955’te halka açıldı. Bu mütevazı başlangıçtan itibaren, Yoshinkan Aikido yavaş yavaş tüm Japonya’ya ve ardından başta ABD ve bazı Avrupa ülkeleri olmak üzere bir çok coğrafyaya yayıldı. Halen dünya çapındaki ağında yüzlerce üye dojosuyla, en büyük ikinci Aikido organizasyonudur.
Yoshinkan Aikido’nun Aikikai’den ayrı bir organizasyon haline gelmesi pek iyi anlaşılmamış bir konudur. Shioda Aikido faaliyetlerine savaştan sonra ciddi bir şekilde başladığında, Morihei Ueshiba hala Iwama’da emekliydi ve Aikikai Dojo’daki (eski adıyla Kobukan) düzensiz derslere nadiren katılıyordu. Aslında, Tokyo’nun bombalanmasından sonra evsiz kalan bir çok aile dojoda yaşamıştı. Bir noktada dojo, bir dans salonu olarak bile kullanıldı.
Bu karmaşık zeminin aksine Shioda başarılı biçimde ilerledi ve Yoshinkan Aikido istikrarlı bir şekilde büyüdü. Bir süre sonra, Aikikai yavaş yavaş Ueshiba’nın oğlu Kisshomaru başkanlığında ivme kazanmaya başladı. Kurucu Tokyo’da giderek dojoda daha fazla zaman geçirdi. Dolayısıyla, iki organizasyon arasında, Aikido’ya yönelik oldukça farklı yaklaşımlarına rağmen, hiçbir zaman resmi bir bölünme yaşanmadı. İki grup, az ya da çok samimi bağlarını korurken bağımsız olarak geliştiler. Bu yıllar boyunca, Shioda ve Kisshomaru, birbirlerinin organizasyonlarınında düzenli olarak yer aldılar.
Shioda, ellili yaşlarında ve gücünün zirvesindeyken O-Sensei’nin altında eğitim gördü. Bu nedenle, kurucusundan öğrendiği teknikler savaş sonrası yıllarda öğretilenlerden oldukça farklıydı. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, Yoshinkan Aikido, Ueshiba’nın oğlu II. Doshu’nun öncülüğündeki Aikikai sisteminde uygulanan aikidodan açıkça ayırt edilebiliyordu. Morihei Ueshiba’nın tekniğinin ne zaman zirvede olduğu sorusu ise – savaştan önce veya sonra – hala tartışmaya açıktır ve buradan çıkacak her sonuç öznel olmak zorundadır. Yine de hali hazırda bir çok kişi Shiho’danın birkaç yıl önce Aiki News röportajında söyledikleriyle hemfikir olacaktır:
Bugünün aikido’su çok boyutsuz. Boş, içinde hiçbir şey yok. İnsanlar, bedelini ödemeden en yüksek seviyelere ulaşmaya çalışıyorlar. Bu yüzden bugünlerde daha çok dansa benziyor. Önce bedeniniz üzerinde çalışarak temel konularda ustalaşmalı ve sonra daha yüksek seviyelere doğru ilerlemelisiniz. Şimdi gerçekte ne olduğunu anlamadan kopyalama veya taklit etmekten başka bir şey görmüyoruz…
“Bugünün Aikido’su çok boyutsuz. Boş, içinde hiçbir şey yok. İnsanlar, bedelini ödemeden en yüksek seviyelere ulaşmaya çalışıyorlar. Bu yüzden bugünlerde daha çok dansa benziyor. Önce bedeniniz üzerinde çalışarak temel konularda ustalaşmalı ve sonra daha yüksek seviyelere doğru ilerlemelisiniz. Şimdi gerçekte ne olduğunu anlamadan kopyalama veya taklit etmekten başka bir şey görmüyoruz…”
Elbette bugün aikido tekniğinin temsilcisi olarak görülen dans benzeri hareketler, göze hoş gelse de, başka savaş sanatlarını çalışan kişileri etkilemekten çok uzak. Gozo Shioda ise bu konudaki konumu net bir şekilde ifade etmişti. Dolayısıyla Yoshinkan sistemi, temel tekniklerin yoğun çalışılmasıyla öğrencilerin zihin ve bedenlerini geliştiren zorlu bir müfradattan oluşur.
Shioda Sensei’nin tekniği inanılmaz derecede dinamikti ve sanatın bu “Küçük Devi” 1994’te ölümünden çok kısa bir süre öncesine kadar öğretmeye ve Yoshinkan Aikido’yu geliştirmeye devam etti. Ölümünden sonra, Yoshinkan Aikido bir dizi idari değişikliğe uğradı. Ancak göreceli de olsa, 2006’da istifasına kadar Kyoichi Inoue yönetiminde bir kuruluş olarak sabit kaldı. O zamandan beri, Yoshinkan Aikido, Shioda Sensei’nin üst düzey öğrencileri tarafından oluşturan bağımsız organizasyonlar olarak yoluna devam ediyor.
Kaynak : Gozo Shioda Aikido’s Little Giant by Stanley Pranin
Çeviri : Oğuzhan Yılmaz