Ben çayın yavaşını severim. Acelesiz olanını. Sabah erken kalkıp çayı şöyle bir sudan geçirip demliğe koyarım. İçine iki küçük karanfil ve bir de keyifli defne yaprağı katarım. Üstüne soğuk suyu koyduktan sonra en kısık ateşe bırakırım. Öyle çöksün diye çayı sallamam, karıştırmam. Onu sakinliğiyle demlenmeye bırakırım. Ben bu sırada meditasyonumu yaparım, bazen biraz antrenman eklerim üzerine ya da işe güce bakarım. Ben bir köşede demlenirken, çay hiç duruşunu bozmaz. O da kendi halinde, yavaş yavaş bağdaş kurar oturur, demlenir. Bir zaman sonra keyifle buluşuruz.
Pek derin bir pratik sayılmasa da böyle uzun uzadıya demlenen çay çok daha lezzetli olur. Aydınlandıktan üç dakika sonra “bi çay koyayım bari” niyetine karşılık gelen çay da böyle olsa gerek kendimce.
Japon Çay Seremonisi
Japon çay seremonisi (茶道, sadō veya chadō, “çayın yolu” veya 茶の湯, chanoyu) tarihî derinliği olan bir gelenektir. Genellikle tatami zeminli geleneksel bir odada yeşil çay hazırlanır, ikram edilir ve içilir. Elbette mesele, tüm Japon sanatlarında olduğu gibi görünenin çok ötesindedir. Dikkatli gözler; hazırlık, ikram ve çay tadımı boyunca her hareketin zarafet dolu bir kurallar zincirini takip ettiğini görebilir.
Tarihi Arka Plan
Çay, 8. yüzyılda Çin’den Japonya’ya gelmiş ve öncelikle rahipler ve üst sınıf arasında tıbbi bir içecek olarak tüketilmişti. Muromachi Dönemi (1333-1573) boyunca, bu içecek tüm sosyal sınıflar arasında popülerdi. Toplumun varlıklı kesiminde, katılımcıların zarif çay kâselerini sergilediği ve çay hakkında bilgi verdiği çay partileri düzenlenirdi.
Aynı dönemde, Zen düşüncesinden ilham alarak sadelik ve ruhsallığa vurgu yapan daha rafine bir çay partisi versiyonu gelişti. İşte çay seremonisinin kökeni bu toplantılara dayanır. Modern çay anlayışının babası, doğal bir sadeliği savunan Sen no Rikyu (1522-1591) idi. Bugünün çay seremonisi okullarının çoğu, Omotesenke ve Urasenke de dahil olmak üzere, onun öğretilerinden gelişmiştir.
Çay Seremonisi
Dört başı mamur, resmî bir çay seremonisi; kaiseki tabaklarının sunulduğu bir yemekle başlayan, kalın bir çay kâsesi ile devam eden ve ince bir çay kâsesi ile sona erer, birkaç saat sürer. Ancak günümüzde çoğu çay seremonisi, yalnızca ince bir kâse çayının tadını çıkarmakla sınırlanmış kısaltılmış etkinliklerdir.
Bir çay seremonisinin protokolü, belirli el hareketleriyle tanımlanır ve okullar arasında hafif farklılıklar gösterir. Çoğu durumda, turistlerden kuralları detaylı bir şekilde bilmeleri beklenmez. Ancak aşağıdaki temel noktaları bilmek etkinliğe kıymet verildiğinin gösterilmesine yardımcı olabilir.
1) Kıyafet kuralları
Mütevazı giysiler giyin, çay ekipmanına zarar verebilecek takıları çıkarın ve yoğun parfümlerden kaçının.
2) Bahçe
Geleneksel çay seremonisi mekânı bir bahçe ile çevrilidir. Bahçe, dingin bir ruh halinin sağlanabilmesi için huzurlu ve basit tutulur. Göz alıcı renkler veya yoğun kokular taşıyan çiçeklerden kaçınılır. Bunlar dikkat dağıtıcıdır. Çay evine giden yol farklı şekil ve boyutlardaki taşlardan oluşur. Ziyaretçiler çay odasına girmeden önce ellerini, girişe yakın taş bir havuzda yıkarlar.
3) Çay Odası
Tören geleneksel olarak bir tatami odasında yapılır. Giriş bazen alçak tutulur, böylece içeri giren misafirlerin eğilmesi gerekir. Bu, alçak gönüllülüğü simgeler. Çay odasındaki dekoratif unsurlar arasında, bir parşömen veya mevsimlik çiçeklerin sergilendiği bir niş (tokonoma) bulunur.
Bir selam verdikten sonra, baş misafir odaya girer ve nişe en yakın yere oturur, ardından diğer misafirler gelir. Misafirler tercihen tatami zemininde seiza pozisyonunda otururlar. Seremoniye özel dekorasyonu incelemeden önce, yerlerini alan misafirlerin bir kez daha selam vermeleri gerekir.
4) Çayın hazırlanması
Ev sahibi genellikle çayı misafirlerin önünde hazırlar. Ana ekipman; çay çırpıcı (chasen), toz yeşil çay için çay kabı (natsume), çay kaşığı (chashaku), çay kâsesi, tatlı kabı veya tabağı, su ısıtıcı ve mangaldır. Her bir ekipman, duruma göre dikkatlice seçilmiştir ve belirli bir yeri vardır.
5) Çayı keyifle içmek
Çaydan önce bir Japon tatlısı servis edilir ve çay içilmeden önce yenmesi beklenir. Çay kâsesi, önünüzdeki tatami matının üzerine, ön yüzü size bakacak şekilde konur. Sağ elinizle kâseyi alır, sol avuç içinize yerleştirsiniz. Sağ elinizle, ön yüzü karşıya bakacak şekilde, kâseyi saat yönünde yaklaşık 90 derece çevirmeniz gerekir. Çayı birkaç yudumda içersiniz ve tekrar tatami matına bırakırsınız. Eğilmeyi ve şükranlarınızı ifade etmeyi unutmayın.
Törenin sonunda, kâseyi incelemek ve takdir etmek için zaman olacaktır. İşiniz bittiğinde, kâseyi çevirerek ön yüzünün ev sahibine bakmasını sağlayın. Ev sahibi, misafirlerin bir tur çay daha isteyip istemediğini sorabilir. Eğer istemezlerse, ev sahibi çay malzemelerini yıkar ve ekipmanı başlangıçtaki yerine koyar ve çay seremonisi sona erer.
Tüm seremoninin arka planında, oldukça köklü bir pratik vardır. Çayı hazırlayan kişi de, konuklar da tüm süreç boyunca orada olmalı, bu anın asla geri gelmeyeceğini aklından çıkarmamalıdır. Çay hazırlanırken misafirler sakin bir zihin, çabasız bir dikkatle izlerler. Çay ustası da aynı şekilde hazırlığını yapar. Kelimelerle anlatılması zor olsa da deneyimlendiğinde insanın zihninde yeni pencereler açmaya vesile olabilecek anlar yaşanır. Eğer gerçekten tüm varlığınızla o anda kalmayı başarabilirseniz.
Ben bi çay koyayım o zaman…
Oğuzhan Yılmaz
Umut Sarıkaya
Kaynak: japan-guide.com