“Katana taşıyan konuşmaz.
Konuşan zaten kendini çoktan kesmiştir.”
Dil, keskin olabilir.
Tıpkı bir katana gibi.
Oysa bazıları susmayı seçer.
Çünkü bazı cümleler,
kılıçtan çok daha derin iz bırakır.

刀: Katana’nın Etimolojisi
Bunlar da ilginizi çekebilir:
Katana (刀), Japonca’da “tek kenarlı uzun kılıç” anlamına gelir.
Ne var ki, karakterin kendisi daha da ilginçtir:
刀, şekil olarak bir bıçağın kıvrımını gösterir.
Basit, sade ve tek çizgiyle bile tehdit edicidir.
Japon kültüründe katana yalnızca savaş aleti değildir.
O aynı zamanda onurun, suskunluğun ve kendini kontrolün sembolüdür.
Çünkü bir katanayı her an çekemezsin.
Kimin önünde, ne zaman çekileceği bir savaşçının değerini belirler.
Katana sadece kesmek için değil,
konuşmamak için de taşınır.
Kimi zaman söz söylenmez,
çünkü kılıç zaten ortadadır.

Dil, İçsel Bir Katana mı?
Modern dünyada artık kimse katana taşımıyor.
Herkesin elinde başka bir silah var:
Sözcükler.
Günümüzün samurayı, parmak uçlarıyla dövüşüyor.
X’de.
WhatsApp’ta.
CV’sinde.
Ve bazen bir cümlenin keskinliği, bir çelik darbesinden daha uzun sürüyor.
“Seni işe alamıyoruz.”
“Seni artık sevmiyorum.”
“Sen yeterli değilsin.”
Tek bir cümleyle ruhun ortasından kesilmek mümkün.
Üstelik kan da akıtmaz ama çok daha uzun süre acır.
İki Kılıç Taşımak: Biri Düşman İçin, Diğeri Kendin İçin
Japon samurayları iki kılıç taşırdı:
Katana (uzun kılıç)
ve Wakizashi (kısa kılıç).
İlki düşmana yöneltilirdi.
İkincisi ise… kendine.
Çünkü bazen düşmanı dışarıda değil, içeride bulursun.
Ve bir samuray, onurunu yitirdiğini hissettiğinde wakizashi ile kendi karnını keserdi.
Buna seppuku denir.
Seppuku (切腹): Japon savaşçı geleneğinde, onur kaybı yaşandığında gerçekleştirilen ritüel bir intihardır. Kelime anlamı “karın kesmek”tir (setsu = kesmek, fuku = karın).
Bu, fiziksel değil; ahlaki bir vedadır.Samuray için teslim olmaktansa, kendi kararını kendi eliyle vermek en büyük saygıyı gerektirirdi.
Bugün bizler de iki kılıç taşıyoruz.
Biri başkalarına karşı – konuşurken, yazarken, anlatırken.
Diğeri kendimize karşı – iç sesimizde, aynaya bakarken, geceleri uyuyamazken.
Ve fark etmiyoruz. Çoğu zaman bizi asıl kesen, başkalarının değil kendi sesimizin bıçağı.
Her gün fısıldıyoruz:
“Yetersizim.”
“Başaramam.”
“Olmam gereken kişi değilim.”
Ve böylece kendimizi yavaş yavaş, kelime kelime kesiyoruz.
Dilsel seppuku.
Kan yok ama onurdan geriye bir iz kalıyor.

Konuşmamak Bir Savaş Biçimi midir?
Japonya’da sessizlik bir eksiklik değil; bir erdemdir.
Çünkü konuşmamak her zaman susmak değildir.
Bazen, kendi katananı kınında tutmaktır.
Özdenetimdir.
Gücün farkında olmaktır.
Tıpkı şöyle bir şey:
Katana açıkken her şeye tehdit gibi bakarsın; ancak kınındaysa, sadece gerektiğinde çekeceğini bilirsin. Aynı şey sözler için de geçerlidir.
Dilini tutmak, bıçağını bilenmiş tutmaktır.
Hazır ama saklı. Tehlikeli ama zarif.
Katana’yla Yazmak
Yazmak da bir nevi katana kullanımıdır.
Her kelime, doğru yerinden kesilmelidir.
Ne fazla, ne eksik.
Ne aceleci, ne korkak.

Bir yazar da bazen kendi içini keser.
Hikayesiyle.
Cümlesiyle.
Ve susmayı seçtiği satırlarla.
Çünkü bazen, boşluk çok daha keskin konuşur.

İçimizdeki Katana’yı Taşımayı Bilmek
Bazen hepimiz katana taşıyoruz. Oysa, hedef dışarısı değil…
Hedef: tepkimizi keskinleştirmek değil, onu taşıyabilmek.
Sözcüklerin gücünü anlamak.
Sessizliğin içindeki cesareti fark etmek.
Kendi iç sesimize dikkatle bakmak.
Ve bazen, hiçbir şey söylemeyerek her şeyi anlatmak.
Çünkü bazı katanalar sadece taşınmak için vardır.
Ve bazı kelimeler, sadece söylenmediği sürece hayat kurtarır.
Bu yazı daha önce yazarı tarafından Medium sitesinde yayınlanmıştır.
Kaynaklar
- Nitobe, Inazo. Bushido: The Soul of Japan. Kodansha International, 2002.
- Bennett, Alexander. Hagakure: The Secret Wisdom of the Samurai. Tuttle Publishing, 2014.
- Friday, Karl. Samurai, Warfare and the State in Early Medieval Japan. Routledge, 2003.
- Hurst, G. Cameron. Death, Honor, and Loyalty: The Bushidō Ideal. Philosophy East and West, Vol. 40, №4 (1990), pp. 511–527.
- Ikegami, Eiko. The Taming of the Samurai: Honorific Individualism and the Making of Modern Japan. Harvard University Press, 1995.
- Keene, Donald. Chronicles of My Life: An American in the Heart of Japan. Columbia University Press, 2008.
- Vapnek, Lara. Silence and Honor in Japanese Culture. Comparative Civilizations Review, №70 (2014).
- Nihongo Daijiten (日本語大辞典). Shogakukan, 2001.
- Adobe Stock
- Shutterstock

1 Comments
EAli
Katanayı kınında, sözcükleri ağzıda tutmak ne kadar büyük bir erdem ise katana kınından, sözcükler ağızdan çıktıktan sonra onları iyi kullanmak da bir erdem midir? Öyleyse, buna dair bir yorum da isteyebilir miyiz! (Yazmak maceranızda sözcükleriniz Katana gibi olsun!)