Savaş sanatları söz konusu olduğunda, yapılan tüm pratiklerin, kişinin zihin durumuyla doğrudan bir bağlantısı vardır. Başlangıçta teknikleri uygulayabilecek fiziksel yeterliliklere ulaşabilmek önemlidir. Bir süre sonra zihinsel beceriler de gelişmeye başlar. Özellikle yaş ilerleyip, beden değişmeye başladığında bu zihinsel beceriler çok daha kıymetli hale gelirler.
Bu noktada üzerinde kafa yormaya değecek fikirlerden biri Kyo ve jitsu kavramları olabilir. Anlayışımız geliştikçe bu fikirlerin uygulamada nasıl işlevsel olabileceğini görebiliriz. Hatta kişisel fikrimi sorarsanız. çoğu başarılı dövüş sporcusu bunları uygulamada kullanır ama bazen bunu yaptığının farkında bile değildir.
Yeni bir araştırma dosyasının ilke adımını atarken bu kavramların ne anlama geldiğine şöyle bir göz atalım:
“Kyo” ve “Jitsu” terimleri, kişinin içinde bulunduğu zihinsel durumu tanımlamak için kullanılır. Her iki terimi de anlamak, bir savaş stratejisi öğrenirken önemli bir unsurdur. Ayrıca kendimizde ev çevremizde bu durumları belirleyebilmek hayatın her alanında nasıl işleri kolaylaştıracak bir beceridir.
Kyo, kişinin zihinsel durumunun boş veya savunmasız olduğu durumu açıklayan terimdir. Jitsu ise kişinin odaklandığı, konsantre olduğu veya kendi alanında bulunduğu durumu ifade eder. Bu iki terim bir dövüş durumuyla ilişkili olduğunda, bir savaş sanatı çalışması ya da bir öz savunma durumu olsun, aralarındaki farkı anlamak çok önemlidir. Rakibi okumak, beden dilini, gözlerini ve nefesini gözlemlemek, bir kişinin ‘Kyo’ ya da ‘Jitsu’ içinde olduğunu belirlemenin etkili yollarıdır. Saldırmak için en iyi zamanı anlamaya yardımcı olur. Bu ikisini tanımak, kendi zihinsel durumumuzu anlamamıza ve kendimizi koruma yollarını öğrenmemize de faydalı olacaktır. Eğer rakibimiz odaklanmamış, boş, dikkati dağılmışsa ya da nefes alıyorsa, bu onların ‘Kyo’ içinde olduğu anlamına gelir. Bu durumda saldırmak için uygun bir an olur. Buna karşın, ‘Jitsu’ durumundayken rakibimiz odaklanmış, havayla dolmuş ve zihinsel merkezine yerleşmiş haldeyse, bu saldırmak için iyi bir zaman değildir.
Bunlar da ilginizi çekebilir:
Bu terimler günlük hayatta da kullanılabilir. Kyo ve Jitsu’yu sadece başkalarında değil, kendi içimizde de tanımayı öğrenmek önemlidir. Örneğin, Kyo meditasyon sırasında ve gevşeme anlarında faydalı olabilir. Jitsu ise, araba sürmek ya da yeni bir beceri öğrenmek gibi zihinsel odaklanma gerektiren işler yaparken çok önemlidir. Güvenli bir şekilde araba sürebilmek ve elimizden gelenin en iyisini öğrenebilmek için dikkat etmemiz gerekiyor. Kyo ve Jitsu hayatımızın neredeyse her alanını etkiler. Açlık hissi ‘boşluğu’, Kyo’yu temsil ederken, yemek yeme eylemi ‘dolu’ olmayı, Jitsu’yu temsil eder. Hayatımızda Kyo ve Jitsu’ya dair birçok örnek var. Başkalarında, çevremizde ve kendimizde bu ikisini tanıyabilmek başarı, sağlık ve iletişim için çok temel bir rol oynar. Kendi Kyo ve Jitsu ritmimizi anladığımızda, ne zaman temkinli olmamız gerektiğini ve ne zaman savunmamızı indirebileceğimizi öğrenebiliriz. Kendimizde bunu tanımak, başkalarında tanımamıza yardımcı olur. Bu da ikisinin neden-sonuç ilişkisi içinde birlikte çalıştığını anlamamıza yardımcı olur.
Tracy Warrener
2017
Kaynak : Understanding Kyo and Jitsu in the Martial Arts and in Life
Çeviri : Oğuzhan Yılmaz