Hayata olan bağlantıdan vazgeçmek, gerçek için savaşmak yerine ölmeyi tercih etmek demek değildir. Ölüme olan bağlantıdan vazgeçmek, çatışmadan kaçmak anlamına gelmez. Bu tür tepkiler, korkunun ve ruhun zayıflığının ifadeleridir. Hayata ve ölüme olan bağlantıdan vazgeçmek, korku ve kişisel ego tarafından kontrol edilmeyi reddetmektir.
Tehdit, acı ve rahatsızlık hatta ölüm biçiminde bile olsa, hiçbir kaçma düşüncesi olmadan, kaderinizi Tanrı’nın ellerine bırakarak, bütün gücünüzle yolunuza devam etmelisiniz. Bu “çatışma dışı” düşüncedir.
Şimdi, şimdidir. Dün bir anı, yarın bir umut, şimdi ise gerçektir. Geçmiş, şimdiki zaman ve gelecek arasında hiçbir ayırım yoktur; hepsi bu anda, bu gerçekte, bu tereddüt etmeden tepki verme anında mevcuttur.
Marubashi (terc.: hayat köprüsü) Yagyu Kılıç Sanatları Okulu’nun bir tekniğidir. Düşman kılıcı ile keserek taarruz ederken, ne sağa ne de sola, doğrudan taarruz hattının üzerine ve içine doğru, düşmanın kılıcını ve ruhunu kesmek suretiyle yapılır. İleri hareket etmek ve ölümü seçmektir.
Bu tekniğin temelindeki mantık hayatı, altından korkunç bir nehir akan dar bir köprü olarak tasvir eder. Köprünün ortasında düşman ile karşılaşıldığında artık kaçış yoktur. Geri çekilmek, hatta tereddüt etmek bile takip ve kılıçla kesilmek ile sonuçlanır. Sağa ya da sola doğru hareket nehrin boğucu sularına kapılmak anlamına gelir. Bu noktada yaşamayı seçmek, ölümü seçmektir. Tek doğru hat, düşmanın hattıdır. Hiçbir ayrılık olmamak sureti ile düşmanın kalbinin derinliklerine hareket edilir. Irimi’nin ruhu budur. Zamana ve mekana olan bağlılığınızdan vazgeçerek, ölümü seçmenin gerçek özgürlüğüne kavuşacaksınız. Ölümü seçmek hayattır. Bu çalışılmalı ve içgüdüselleştirilmelidir.
Ma ai, güçlerin birbirlerine karşı durumlarının, zaman ve mekan olarak ifadesidir. Ma boşluk, ai ise birleşim olarak tercüme edilebilir. Ma ai, boşluğun birleşimi ve uyumudur. Tüm evren ma ai değişmezinin galaksilerin, yıldızların ve gezegenlerin konuşlandırılmaları olarak ifadesidir. Bu durum, nükleer yapılanmalarda da aynıdır. Güçlerin işlevsel olabilmeleri için aralarında paylaşılan bir boşluk olması zorunludur; mesafeler ve mevkiiler kesindir. Bedenlerimizin yapısı gözler, kulaklar ve hayati organların uyumlu bir yaşam dengesi sürdürmek üzere konuşlandırılmalarındaki ma ai üzerine kuruludur.
Aikido’nun teknik dünyasında bir kişinin iyi bir teknisyen olduğu ifadesi, o kişinin bedeni ile mekanı etkili olarak kullanabildiği anlamına gelir. Birbirine eşit olan iki insanın bulunması çok nadirdir. Her bireyin bedensel durumu farklıdır; herkes farklı bedensel engellere sahiptir. Ancak, zaman ve mekanda tüm bireyler eşittir. Gerçek bir savaş sanatçısı bunu anlar ve bedensel kudretinden ziyade mekanın kullanımına ve zamanlamaya güvenir.
Bir muharebede, atılan okların menzili belki yüz adımdır, ancak düşman bu mesafeyi gözlemler ve menzil dışında kalırsa vurulmaz. Muharebelerde ve kişisel çatışmalarda aynı değişmezler geçerlidir. Düşman taarruz ettiğinde, saldırısı ne kadar yoğun ve güçlü olursa olsun, eğer menzil dışında iseniz zarar görmezsiniz. Eğer konumunuzu değiştirirseniz, saldırı size dokunmadan geçer.
Kami Shitoe (terc.: bir parça kağıdın içindeki boşluk) bu fikri örneklendirmek için sık kullanılan bir deyimdir. Kağıdın bir tarafında ölüm, diğer tarafında yaşam yazılıdır. Mekanın kullanılmasında, çok küçük mesafeler çok büyük anlamlara sahip olur; bir parça kağıdın kalınlığında irimi’nin sırrı gizlidir.
Hayat ve ölüm arasındaki çizgide durduğunuzda yalan söyleyemezsiniz. Bu çizgide bedeniniz ve ruhunuz sadece gerçeği söyleyebilir; en derin kendiniz açığa çıkıverir. Bir usta bunu anlar ve rakibin bir açığını ya da dengesizliğini bekler. Eğer düşman en ufak bir hiddet, kararsızlık ya da ego sezinlerse dengesizliğinizi belirlemiştir. Bir açık yaratılmıştır ve o, size açığın yaratılması anında taarruz edecektir. Aranızdaki manevi boşluğa, düşmanın tepkisinden evvel temas etmeli ve kontrol altına almalısınız. Bu Aiki’ dir – zaman ve mekan yoktur.
De ai, mekanın kullanılarak bir tepkinin yaratılmasında gerçekleşen zamanlamadır. Artı ve eksinin karşılaşması ve onların yer değişimidir. De ai, gerçeğin anıdır.
Zamanlama eğitimi, yoğun konsantrasyon ve gevşemiş esnekliğin karşıtsal birleşimini içerir. Bir el, bir kılıç, ya da ayakların hareketine yoğunlaşmak bedensel ve ruhsal algılama kabiliyetini azaltır. Esnekliğin yitirilmesi algılamayı önler ve anında tepki verilmesini imkansız kılar. Tepki, bilgi bedensel bilince ulaştıktan sonra gerçekleşirse zamanlama yoktur. Tepki kılıç, el, ya da ayaklar hareket ettikten sonra gerçekleşiyorsa kaybolmuştur.
Etkili zamanlama hızlı zamanlama değildir. Tepki, ötekinin durumu ile doğrudan ilişkili olmalıdır. Zamanlama, bir açığın oluşmasını bekleyen bir çeşit süreç ve sabırdır. Süreçte acele etmek zamanlamayı yıkar. Çok yavaş zamanlamadan da kaçınılması gerektiği kolaylıkla anlaşılabilir. Taarruz hattında, ayakta, hasar görebilir durumda ve kılıcın altında olacaksınız. Yüzünüz düşmana dönükken hareketinizi erken başlatırsanız, avantaj düşmana geçer. Süreçte acele etmiş olursunuz. Hareketiniz, teknik uygulamada mükemmel olsa bile, mevkiinizi terk etmişsinizdir. Bu durumda, taarruzun yönü kolaylıkla değiştirilebilir; düşman sizi takip edecek ve kesecektir.
Doğru zamanlama, düşmanın zayıf noktası ile karşılaşacak şekilde düşmanla karşılaşmaktır. Düşman, saldırısının en şiddetli anında en korumasız ve en zayıf durumundadır. Tüm konsantrasyonu, vücudunun ve ruhunun tüm enerjisi saldırıya yönelmiştir; kendisini taarruz hattına tamamen adamıştır ve artık onu değiştiremez. En büyük güç anı, aynı zamanda en zayıf andır. Bu ritme açıkça, korkusuzca, hayata hiçbir bağlantı beslemeden ve ölmeye hazır olarak katılmalısınız.
Teknik mi felsefeden doğmuştur, yoksa felsefe mi teknikten ? Bunun bir önemi yoktur, çünkü her ikisi de hakikatin birer parçasıdır. Tek başlarına hiçbir şey ifade etmezler. Bilge ve güçlü bir ruh geliştirmek ve vücudu her durumun gerçeğini tecrübe edecek şekilde eğitmek esastır. Her karşılaşma, yaşam ve ölüm arasında bir seçimdir.
Shihan Mitsugi SAOTOME ( Aikido and Harmony Of The Nature kitabından)
Çeviri : İstanbul Aikikai