Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Sugano Seiichi:
Ukemi’nin 8 Prensibi

Aşağıdaki ikinci bölümünü okuyacağınız makale, Yoshimitsu Yamada Shihan’ın öğrencisi ve Heaven & Earth Dojonun kurucusu Brian Ericksen Sensei tarafından 2017’de yazıldıktan sonra farklı kaynaklarda yayınlanmış. Aikido çalışmasında genellikle yanlış anlaşılan ukemi tekniklerinin anlamı ve işlevi üzerine Sugano Seiichi Sensei’nin fikirlerini açıklayan makale yayınlandıktan sonra yorumlarıyla birlikte tekrar düzenlenmiş ve genişlemiş. Bu yüzden okuma kolaylığını gözeterek makalenin çevirisini iki bölüm halinde yaptık.


Her şeyi bir yuvarlanmaya dönüştürün

Sugano Sensei, ukeminin öne veya arkaya yuvarlanma olması gerektiğini öğretir. Bu koshinage için de geçerlidir. Nage bir kilitleme tekniği yapmadığı sürece, enerjiyi elden, koldan ya da ayaktan alıp tüm vücuda yönlendirerek, her şeyi bir yuvarlanmaya çevirin. Donovan Waite’nin kaiten tarzı ukemisi, yan ve sert düşüşleri yuvarlanmaya dönüştürmek için iyi bir örnektir. Kişi her zaman vücudu korumak için çarpmanın etkisini yaymaya çalışmalı ve teknikten kurtulmak için tekniğin enerjisini kullanmalıdır.

Doğru mesafede olun

Sugano Sensei bir teknik yapmadan önce, uke’nin yüzüne tekmeyi basabileceği ya da arkasında sırtına dokunabileceği bir pozisyonda olur. Her seferinde uke’yi mesafeyi koruması ve gerekiyorsa uzaklaşması için uyarır. Ukemi, teknik gibi, işlevsel olmalı. Kendini savunan kişi ya da güneşli bir günde bisiklete binen bir kişi yere düşerse, derhal tehlike bölgesinden uzaklaşmalıdır. Teknikte, aksi belirtilmediği sürece, tehlikeli alandan (ma-ai) uzaklaşılmalı ve sonra ayağa kalkmalıdır. (Öte yandan, bir seferinde Sensei’ye teknikten kaçmak için ukemi yapmak ve kendini savunmakla ilgili bir şey sormuştum. Gözleri kocaman açıldı ve şöyle dedi “Ne? Savunmak için mi kaçıyorsun? HAYIR! Savunmak için karşındaki kişiyi fırlat, asla seni düşürmelerine izin verme! Hiç kimse seni kaldırıp atamamalı!! “Yine, iyi bir nokta.)

Atemi’yi durdurmak Ukemi’yi engeller

Kötü ukemi’ye sebep olan en yaygın sorun budur. Uke, saldırırken nage ile uygun mesafeyi koruyarak kendi güvenliğini sağlamalı. Bazı mecburi durumlar dışında, uke’nin boşta kalan elini kendini savunmak için kullanmasına gerek kalmamalı. Bir atemi’ye karşı blok almak, ukeyi olduğu yere sabitler. Bloğun etkili olabilmesi için, uke atemi ile temas eden kola kuvvet uygulamalıdır, çünkü bu kuvvet kişinin hareketini kısıtlar. Bu yüzden Aikido çalışırken saldırıları engellemek yerine yollarından çekiliriz. Yine de uke, güvensiz biriyle çalışırken kendini korumak için kolunu kaldırabilir elbette. Aslında, Aikido atemi’sinin öncelikli amacı, – eğitmen ya da kıdemli öğrenci tarafından yanlış kullanılmadığı sürece – doğrudan uke’ye vurmak değildir.

Teması kesmeyin

Uke, nereye götürürse götürsün tekniğin enerjisini takip etmelidir. Sadece tekniğin yönlendirmesiyle düşerken nage’den ayrılmalı ve serbest kalmalıdır.

El bağlantı kurar, merkez hareket eder

Biri bir bardağı tutmak için elini kaldırdığında veya kol doğal pozisyonunda durduğunda elden omuza belli bir mesafe vardır. Bu, ukemi esnasında korunması gereken doğal mesafedir. El / kol içeri doğru katlanırsa, yani uke ve nage birbirine çok yaklaşırsa, nage kişiyi geri itmek için atemi kullanmalıdır. Uke’nin eli / kolu bedeninden ya da merkezden çok uzaklaşırsa, teknik uygulandığında yaralanma tehlikesi ortaya çıkar. Merkez ve el görünmez bir elastik ip ile bağlanmış olmalıdır.

Geri dönüş / kaçış / saldırı olasılığı olan yere gidin.

Clyde Takeguchi Sensei aklımda kalan bir açıklama yapmıştı; “Her tekniğin sonunda bir geri dönüş olur.” Bu anlayış ukemiye olan yaklaşımımı değiştirdi. Uke tekniği takip etmeli, daima araştırmalı, diğerinin tekniğindeki boşlukların nerede olduğunu hissetmeli. Ancak özellikle bu tür bir çalışma yapılmıyorsa, uygulanan tekniği tersine çevirmemeli, yani ukemi yapmak yerine karşı teknik yapılmamalıdır. Çünkü Aikido çalışan her birey kendi öğretmenidir; her öğrenci kendi yolunu çizer. Ancak çalışma sırasında daima böyle geri dönüş olasılıklarının farkında olmak gerekir. Bu araştırma, kişinin ukemi için doğru pozisyonu bulmasını ve tekniğinde geri dönüşlere veya karşı saldırılara izin veren açıklıkların nerede olabileceğini daha iyi değerlendirmesini sağlar. Böyle bir ukemi yöntemi, düşmeye odaklanmak yerine nage’ye doğru dönmek, tersine çevirme ya da karşı teknik olasılığını hissettirmek veya sadece bunun bilincinde olmak, nage’yi tekniğinde dürüst ve uyanık tutar. Eğer bir öğretmen okulunda hafif, akıcı bir Aikido yapmayı seçerse bu onun bileceği iştir ama bana göre yaptığımız her şeyde savaşçı bir temel olmalıdır. Geri dönüş her zaman önemlidir. Başka bir stilden bir siyah kuşağın da bizimle olduğu bir sınıfta ders veriyordum. Bir tekniği açıklarken aniden öne doğru uzandı ve bana tokat attı. Onu hemen yere yıktım ama bu, açıklıklarımı gözden geçirmeme neden olan iyi bir dersti. Eğer bir kişi size yumruk atabiliyorsa, tekniğiniz yanlıştır ve yeniden gözden geçirilmelidir. Bunu başkasının açıklarını aramaktan daha iyi öğreten bir şey yoktur. Aikido’muz dürüst olmalıdır.


Sugano Seiichi Ukemi'nin 8 Prensibi


Genç Sugano Seiichi ve O’Sensei Morihei Ueshiba
Kaynak: Aiki Kai Australia

Her zaman farkındalık

Eğer ukemi’de doğru konumlandırmanın ne olduğunu anlamaya çalışıyorsanız, ileriye ya da geriye yuvarlanmaları, temel egzersizleri yapıyorsanız, hangi durumlara nasıl tepki vereceğinizi keşfetmek istiyorsanız, cevabınızı her zaman farkındalık içinde bulursunuz. Uke her zaman nage ile yüzleşmeli veya ona doğru dönmeye çalışmalıdır. Eğer ukemi sırasında sırtınızı nage’ye dönerseniz, tehlikeli açıklar vermiş olacağınız gibi, aynı zamanda nage’nin yaptığı şeyin farkında olamazsınız. Uke her zaman nage’ye doğru bakmalıdır, sırtını dönmemelidir.

Alçakgönüllülük

İyi bir uke olmak alçakgönüllülük gerektirir. Saldırırken, “size pratiğiniz için, tekniği öğrenmeniz için bedenimi veriyorum, lütfen beni kötüye kullanmayın veya suiistimal etmeyin” deriz. Ukemi bir alçakgönüllülük işidir. Uke, diğerine karşı mücadele etmek, egosunu ve ihtiyaçlarını ona dayatmak yerine, tekniği öğrenebilmesi için kendini diğerine güvenle teslim eder. Bu çok önemlidir, çünkü Aikido sadece dövüşmek ya da savunmakla ilgili değildir. Aynı zamanda -eğer yürümeyi seçerseniz- ruhani bir yoldur. Bu yolu yürümeye karar veren kişi direnmekten, çatışmaktan, güreşmek ve başkasına öğretmeye çalışmaktan uzak durmalı, başkasını düzeltmeden önce kendi hatalarını düzeltmeye çalışmalıdır. Her birimizin bir başkasını düzeltmeden önce üzerinde çalışacağı çok şeyi vardır.

Gördüğüm en büyük tevazu örneği Harvey Konigsburg Sensei idi. Kendisi Yamada Sensei’nin en kıdemli öğrencilerinden biridir ve 50 yılı aşkın süredir çalışmaktadır. Yine de kendisi 6. dan iken ve ben hala kyu rütbesindeyken, Sugano veya Yamada Sensei’nin derslerine girer ve benimle pratik yapar, tıpkı bir shihan gibi ukemi yapardı. Kendisinden çok küçük olmama rağmen beni asla düzeltmedi veya değiştirmeye çalışmadı. Bunun yerine alçakgönüllülükle, sessizce kendi yolunda ilerledi. Yaz kampındaki bir partide, odadaki en kıdemli kişinin o olduğunu, diğer tüm yudansha ve kıdemli eğitmenlerin ona içecek ve yiyecek getirdiğini, ilgi odağı olduğunu açıkça gördüm. Diğerleri gittiğinde ben temizlik yapıyordum. Köşeyi döndüğümde, bana yardım etmek için kalan tek kişi Harvey idi. Şaşırdım ve hemen kirli tabakları elinden almaya çalıştım. Sadece gülümsedi ve başını sallayarak “Hayır, birlikte temizleyelim” dedi. Harvey’i ders verirken izlediğimde, gördüklerimin arkasında, onu ve Aikido’sunu yıllar geçtikçe daha da güzelleştiren çok sıkı eğitim ve alçakgönüllülük katmanları olduğunu biliyorum. İyi bir ukemi, merkezinde sevgi olan bir alçakgönüllülük ve alaka barındırır. Eğer kişi bir şekilde alçakgönüllü değilse, iyi ukemi yapamaz, iyi Aikido da yapamaz. Çünkü sonuçta Aikido başkalarına yardım etmek ve daha iyi bir dünya yaratmak için yönlendirilmekle ilgilidir. Bu anlayış ukemi ile başlar.

Sonsöz

Birkaç yıl boyunca, Sugano Sensei ile konuştuğum konulardan alıntı yapmakla uğraştım. New York’ta uchideshi olduğum süre boyunca konuşmalarını hiç not almıyordum. Sensei’nin dersinden sonra ziyarete gelen Avustralyalı bir öğrencinin tam notlar aldığını görünce ona “Biz de not almalı mıyız Sensei?” diye sordum. Omuz silkti ve şöyle dedi: “Öğren ve unut. Öğren ve unut. Öğren, unut”. Onun bu talimatı nedeniyle, kendisiyle yaptığım çok uzun konuşmalara rağmen hiç not almadım.

Sonuç olarak, kalıcı bir pişmanlığım var. Sensei ile birlikte en sevdiği restoran olan Souen’e gittik, ikinci kattaki büyük bir masada yedik, içtik ve Sensei spontane bir şekilde Aikido üzerine konuşmaya başladı. Sensei’nin konuşmasından sonra sarmal merdivenlerden inerken içtiğim birkaç şişe sakenin etkisiyle kendi kendime “Sensei’nin az önce söylediği şey Aikido’nun ve belki de hayatın sırrı değilse, nedir bilmiyorum” diye düşündüğümü çok net hatırlıyorum. O kadar muazzam, o kadar harikaydı ki, bunu içimde sakladım. Sonraki birkaç gün, hatta belki bir hafta boyunca bir mantra gibi tekrarladım. Hayatımın sonuna kadar her kelimesini hatırlayacağımı düşündüm. Ancak bir süre sonra içime döndüğümde, Sensei’nin Aikido üzerine söylediği muazzam sözlerden başka bir şey yoktu. O gece bize söylediklerini yazmadığım için bugün bile derin bir pişmanlık duyuyorum

Neyse ki diğer şeyler o zamandan beri temiz ve hatırda kaldı. Uchideshi olduktan, New York’ta yaşamaya ve çalışmaya başladıktan sonra Sensei ile yaptığım konuşmaları kaydetmeye başladım. Bu makaledeki alıntılarla ilgili olarak, Sensei’nin bana söylediklerine ilişkin hatıralarımın doğruluğunu kontrol etmek için onlara geri döndüm.

Bana aktardığı ve kaydetmeden aklımda tuttuğum gerçeklerle ne yapacağım sorusu hep kafamı kurcalar. Bu bilgileri korumak için Sensei’in bana söylediklerine sadık kalmaya çalıştım. Ancak burada alıntılar yapsam da konuşmalarımızın yıllar önce gerçekleştiği açıkça belirtilmelidir. Kelimeler biraz farklı olabilir, ancak ana noktalar mümkün olduğunca doğru. Sugano Sensei sanatımızın sadık mirasçılarından ve aktarıcılarından biriydi ve anlattığı ve öğretti her şey Aikido’nun gelecekteki mirası için çok kıymetliydi. Ben de bunları mümkün olduğunca sadık bir şekilde kaydetmeye çalıştım.

Brian Ericksen

Kaynak: AikiWeb – Alive Ukemi/Dead Ukemi
Yazar Hakkında: https://www.heavenandearthaikido.org/
Çeviri: Oğuzhan Yılmaz

Bir yorum bırakın

0/100

Total
0
Share