Esperanto:
Umut Edenlerin Dili
Aklıma şu soru geliyor; Elfçe öğrenmek için vakit ayıran insanlar sadece bir öykünün hayranı oldukları için mi bunu yapıyorlar? Yoksa… Daha fazlasını oku »Esperanto:
Umut Edenlerin Dili
Aklıma şu soru geliyor; Elfçe öğrenmek için vakit ayıran insanlar sadece bir öykünün hayranı oldukları için mi bunu yapıyorlar? Yoksa… Daha fazlasını oku »Esperanto:
Umut Edenlerin Dili
Gecen yazımızda, Osaka’da Kawabe Sensei tarafından verilen Daito-ryu Aikijujutsu derslerine katılmamla, Aikido’nun kurucusu O’Sensei Morihei Ueshiba’nın hayatında ve kurduğu disiplinde önemli izler bırakan bu savaş sanatıyla tanışmamdan ve bu tekniğin Aikido’nun gelişiminde nasıl etkileri olduğundan bahsetmiştik. Yol arkadaşımla birlikte Japonya’da, Kansai bölgesinde geçirdiğimiz bu üç yılda, Ueshiba’nın öğretilerini oluşturmasına giden süreci gözlemlemek için karşımıza çıkan tek fırsat bu olmayacaktı. O sıralar yerel bir ustadan Japon flütü shakuhachi eğitimi aldığımız için ustamızın yakınlarında Kyoto kırsallarında, Maizuru adında küçük bir liman kentinde yaşıyorduk. Maizuru, Ueshiba Sensei’nin çocukluğunda ailesiyle birlikte yaşadığı bir yer olmasının yanısıra, büyük ustanın Ayabe’deki Oomoto merkezinde Daitoryu Jujutsu formunu öğrettiği sırada dojosunda eğitim alan rütbeli deniz subaylarının geldiği kent olma özelliği taşıyor. Maizuru aynı zamanda Ueshiba Sensei’nin kendini adadığı, Şinto kaynaklı yeni Japon dini olarak geçen, Oomoto inancının ana merkezi olan Ayabe şehrinin komşusu. Osaka’daki tecrübemizde olduğu gibi yine herhangi bir plan olmadan, Japonya gezisinin akışı bizi Aikido felsefesi açısından önem teşkil eden noktalara getiriyordu.