İçeriğe geç

Toprağın Tuzu: Jedi’nin gücü sevgidir

Yönetmen Wim Wenders, “Toğrağın Tuzu” (The Salt Of The Earth) belgeselinde, fotoğraf sanatının büyük ustalarından Sebastiao Salgado ve yaşam öyküsünü anlatıyor. Wim Wenders ile fotoğrafçı Salgado’nun belgeselci oğlu Juliano Riberio Salgado’nun ortak yapımı. Wenders’in bundan yirmi küsur yıl önce Salgado’nun bazı fotoğraflarını satın almasıyla Salgado’ya olan merakı bir belgesel yapma isteğine dönüşüyor. Salgado’nun oğlu Juliano Riberio Salgado’nun da devreye girmesiyle film iki yönetmenin ortak yapımı haline geliyor. Süreçte Juliano’nun çok önceleri büyükbabasını aile çiftliğinde kaydettiği görüntüler ve Salgado’nun son büyük işi ‘Genesis’ sırasında çalışırken gerçekleştirdiği çekimler de belgeselin içine dahil oluyor.

Bütün Varlıklar Mutlu Olsun

Metta (sevgi dolu şefkat) kendimizi dünyadaki herkesle ve her şeyle bağlantı halinde hissettiğimizde gelen açıklık hissidir. Bazı açılardan, mindfulness çalışmasının ve hayatımızdaki mutluluğun doğal bir sonucudur. Buda sevgi dolu şefkatten bahsettiğinde, kuşkusuz genel “sevgi” tabirimizden farklı bir şeye işaret eder. Aslında, onun öğretileri sevgide seçiciliğin doğurduğu sorunlara, bunun nasıl bağlılık yarattığına ve işler değiştiğinde sonuçta nasıl acı çekmemize yol açtığına dikkat çeker. Metta Sutta, onlar hakkında ne düşünürsek düşünelim, ne hissedersek hissedelim sevgimizi dünyadaki herkese yaymamızı söyler bize. Koşulsuz sevgidir bu, beklenti taşımayan ya da karşılık beklemeyen sevgi. Sevgi dolu şefkat üzerine çalışırken, bağlılıklarımızla, yargılarımızla ve sevgimizdeki seçicilikle yüzleşiriz. Sevmekten bahsettiğimizde bunu pek çok şarta bağladığımızı fark ederiz: “Beni sevdiğin sürece” ya da “istediğimi bana verdiğin sürece seni seveceğim”. Dahası, en yakınlarımıza duyduğumuz sevginin bizi derin üzüntülere ve kayıplara karşı savunmasız bıraktığını anlarız.