Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Thay ile Röportaj : Mutluluk Şimdi!

10 Eylül 2014’de, İtalya’nın en büyük gazetelerinden biri olan La Stampa, Thich Nhat Hanh ile yapılan güzel bir röportaj yayınlamıştı. Gazetenin Kültür Editörü, aynı yılın ağustos ayının son haftasında Plum Köyü’nde, İtalyan İnziva’sına katılmış ve “Mutluluk Şimdi” deneyimini bizzat yaşamıştı.
Aşağıda çevirisini okuyacağınız röportajın aslına Plum Köyü web sitesinden ulaşabilirsiniz.


Budist Rahip Thich Nhat Hanh ve Fransa’daki Topluluğuyla Buluşma

Thay’ın dünyanın her yerinde takipçileri var ama onlardan din değiştirmelerini istemiyor.

Fransız treni Bordeaux ve Bergerac arasındaki kırsal bölgeyi geçerken, ardı arkası kesilmeyen sarmaşıklar, ormanlar ve yemyeşil çayırlar tren pencerelerini güçlü bir huzurla dolduruyor. Tıpkı Thich Nhat Hanh’ın öğretilerinde bulunabilen aynı nazik güç gibi. Vietnamlı Budist keşiş, küçük Thenac köyünün etrafındaki tepelerde, Plum Köyü’nde manastır topluluğuyla birlikte yaşıyor. Herkes ona Thay diyor, kısaca “Öğretmen”. Seksen sekiz yaşında ve aniden bir çocuğun bulaşıcı gülümsemesine dönüşebilen, görünüşte sert bir yüze sahip. 1973’te Güney Vietnam’dan sürgün edildi ve Amerika’da yaptığı barış konuşmalarıyla tanındığı, Martin Luther King ve Thomas Merton tarafından hali hazırda takdir edildiği Batı’da kalmayı seçti. Yüzden fazla kitapta, farkındalık ve mevcudiyet temelinde Batı’ya uyarlanmış bir Budist öğretisi yarattı. Dalai Lama ile birlikte, her kıtada merkezleri ve yüz binlerce takipçisi olan belki de dünyanın en ünlü Budisti. Dikkat çekici bir şekilde, Batılı takipçilerinden dinlerini terk etmelerini istemiyor. Ağustos sonundaki inzivada hazır bulunan yaklaşık yedi yüz İtalyan’ın çoğu aslında Hıristiyandı.


Thay, Budizm’iniz dijital nesle, bütün gününü internette geçiren gençlere ne sunuyor?

“Bugün gençler internette çok fazla zaman harcıyor, bu çağımızın bir hastalığı. Herhangi birimiz bilgisayar başında üç saat geçirdiğimizde bir bedenimiz olduğunu tamamen unutuyoruz. İnternet, büyük fayda sağlayan bir araç. Ancak aynı zamanda birçok sorunu da beraberinde getirebilir. İnterneti kullanmak bir tür tüketimdir. Temas ettiğimiz fikirler, görüntüler ve sesler aracılığıyla tüketiriz ve bunlar sağlıklı da toksik de olabilirler. İnsanlar genellikle çevrimiçi olarak aldıkları çok miktarda bilgi karşısında şaşkına dönerler. Ve çoğumuz çevrimiçi olmaya gerçek bir bağımlılık geliştirebiliriz. Bu bilgi denizinde kendimizi kaybediyoruz ve kendimiz, sevdiklerimiz ve doğa için gerçekten orada olamıyoruz. Çevrimiçi olarak başkalarıyla bağlantı kurabileceğimizi düşünerek kendimizi kandırıyoruz, ancak gerçekte sadece daha fazla yalnızlık hissediyoruz. Farkındalık, çevrimiçi olarak geçirdiğimiz süre içinde ılımlı olmamızı sağlar ve temas halinde olduğumuz şeyin yararlı olup olmadığını veya daha fazla yalnızlık ve çaresizlik hissettirip hissettirmediğini bilmemize yardımcı olur. Yalnızlığımızı örtmek için interneti tüketiyoruz, ama gerçekte her zaman sadece daha kötü hissetmemize neden oluyor. Mütemadiyen, haber, film, pornografi ve reklam tüketirken aslında öfke, şiddet, korku ve arzu tüketiyoruz. “

Budizm, bireyi bir yanılsama olarak görür: Bu vizyonda iyi ve kötü arasındaki ayrım için hala yer var mı?

“Yirminci yüzyılda bireysellik çok ön plana çıktı ve bu birçok acı ve zorluk yarattı. Kendimizle başkaları arasında, baba ile oğul arasında, insanla doğa arasında, bir ulus ile diğeri arasında bir ayrım yaratıyoruz. Kendimizle çevremizdeki her şey arasındaki bağlantının farkında değiliz. Bu bağlantı, Budizm’de “birlikte var oluş” dediğimiz şeydir. Budizm tarafından sunulan etik yol, derin bir birlikte varoluş anlayışına dayanmaktadır. Bireyin başına gelenler, tüm toplumda ve tüm gezegende olanları etkiler. Bu şekilde dikkatlilik uygulaması, neyin iyi veya kötü, neyin doğru neyin yanlış olduğunu ayırt etmemize yardımcı olur. Dikkatli olduğumuzda, et tüketimimiz hayvanlara ve gezegene yapılan tahribatı görebiliriz. Bu farkındalıkla vejetaryen yemek kendimize, ekosistemimize ve gezegenimize karşı bir sevgi eylemi haline gelir. Birçoğumuz şöhret, güç, para veya şehvetli zevklerin peşinden koşuyoruz. Bunların mutluluk getirebileceğini düşünüyoruz ama tam tersine bedenimizi ve zihnimizi yok etmemize neden olabilirler. Gençler genellikle seksi gerçek aşkla karıştırır, ancak gerçekte boş bir cinsellik aşkı yok edebilir ve daha fazla arzu, yalnızlık ve umutsuzluk getirebilir. Farkındalık, diğer kişi hakkındaki anlayışımızı geliştirmemize yardımcı olur. Gerçek aşk, anlayış olmadan var olamaz. “

Ölüm korkusunu yenmek mümkün mü?

“Korkunun kökü, ölümün doğasına ilişkin yanlış görüşümüzdür. Ölümden korkarız çünkü bir kez öldüğümüzde bir hiç olduğumuzu hissederiz. Yine de modern bilim bize hiçbir şeyin yaratılmadığını, hiçbir şeyin kaybolmadığını ve her şeyin dönüştüğünü öğretiyor. Bir bulutu gözlemleyerek ölebilir mi diye sorabiliriz. Bir şeyden gelen bir bulut hiçliğe dönüşebilir mi? Daha derine baktığımızda, bulutun yalnızca yağmur, kar, dolu ve sonra tekrar su buharı olabileceğini görebiliriz. Kendi doğamız da bulutunki gibidir. Yağmur ve kar bulutun devamı olduğu gibi, bedensel, sözsel ve zihinsel eylemlerimiz de bizi sonsuza kadar devam ettirir. “

Çatışma ve sosyal adaletsizliklerle dolu bir dünyada yaşıyoruz, bir Budist olarak bunu nasıl iyileştirebilirsiniz?

“Çatışma ve adaletsizlik insanların zihinlerinden doğar. Budizm’in sunduğu etik yol bize kendi içimizde gerçek sevgiyi ve gerçek mutluluğu geliştirmenin pratik yollarını gösterir. Bu unsurlar mevcut olduğunda, kendimizde ve dünyada barışı yaratabiliriz. Zihnimiz hırs, korku ve açgözlülük, sosyal adaletsizlik tarafından yönlendirildiğinde, o zaman şiddet her zaman ortaya çıkacaktır. Farkındalık pratiği, içinde bulunduğumuz anda mutluluk ve huzuru geliştirmemize yardımcı olur. Ve bu, dünya barışına harika bir katkı ve aynı zamanda aktivizmimizin temelini oluşturacak bir temeldir.”

Farkındalığı ve konsantrasyonu öğretiyorsunuz, ancak bugünün dünyası giderek azalan dikkat süreleri ile anılıyor…

“Birçoğumuz, sevdiğimiz insanlar ve hayatın harikaları için nasıl gerçekten şu anda var olacağımızı bilmiyoruz. Zihnimizin dikkati kolayca dağılır ve piyasa bize sürekli olarak zihnimizi bu durumda tutmanın yeni yollarını sunar. Bedenimiz burada ama aklımız gelecekle ilgili planlarımızda, geçmişle ilgili pişmanlıklarımızda ve şu anda hissettiğimiz memnuniyetsizlik ve huzursuzlukta kaybolmuş durumda. Kısa bir süre önce, yedi yüzden fazla çalışana farkındalık pratiğini öğretmek için Kaliforniya’daki Google genel merkezine davet edildik. Onlarla paylaştığımız ilk şey, durma pratiğiydi çünkü günümüz toplumunda her zaman koşuyoruz. Durabildiğimizde, bedenlerimizde ve zihnimizde olup biten her şeye dikkat edebiliriz ve bu şekilde kendimize bakmaya başlayabiliriz. Şu anda, mutluluğumuz için fazlasıyla yeterli koşula sahibiz. Gerçek mutluluğa dokunmak için durmamız ve fark etmemiz yeterli. ”


Kaynak: Happiness is Now – Plum Village
Kapak Fotoğrafı: Thich Nhat Hanh’ın ardından Plum Köyü’nde düzenlenen seramoniler..
Fotoğraflar: Asıl makaleden alınmıştır.
Çeviri: Oğuzhan Yılmaz

Bir yorum bırakın

0/100

Total
0
Share