Yudansha (siyah kuşak) seviyeleri bir çok sebeple verilir, sadece teknik yeteneği için değil. Kişinin belli bir yudansha seviyesini almış olması, o anda o teknik seviyeyi elde ettiği anlamına gelmez. Bunun anlamı kişinin o eşikte olduğunu hissetmem ve aldığı seviyenin sorumluluğunu hissederek gelişeceğini bilmemdir.
Tabi ki herhangi bir yudansha seviyesine yükselmek, belli bir teknik uzmanlığı gerektirir. Ama bu tek başına kesinlikle yeterli değildir. Bir öğrencinin çalışmasını izlerken, gözlerim farklı şeyler görür. Öğrencinin gelişimini gördüğüm gibi, onun kişiliğini de görürürüm. Çoğunlukla ne çeşit kendine has zorluklarla başetmek zorunda kaldığını bilirim. Kendi gelişiminin dışında grubu için ne kadar çaba harcadığına, ne kadar sorumluluk aldığına ve başkalarına ne kadar yardım ettiğine dair fikrim vardır. Onun ruhsal ve sosyal gelişimini ve liderlik becerilerini bilirim.
Bana bir çok kez, yudansha seviyeleri için nasıl ve hangi hedefleri akılda tutarak çalışmak gerektiğini sormuşlardır. Cevapların büyük çoğunluğu kelimelere dökülemeyen şeylerdir. Her öğrenci kendi anlayışı içinde gelişirken, cevaplar kalplerinden gelmelidir. Ama yine de size biraz rehberlik edebilirim.
Shodan için çalışırken
Başlangıç seviyesinde bir öğrenci olmak için çalışıyorsunuz. Artık dojoda misafir değil, gerçek sorumlulukları olan bir öğrencisiniz. Kişi temel teknik formlarını ve temel fiziksel prensipleri, doğru hareketler otomatikleşene ve doğal hissettirmeye başlayana kadar çalışmalıdır.
Nidan için çalışırken
Hareketin gücü vurgulanmalı ve geliştirilmelidir. Tekniğin işlevsel gerçekliği keşfedilmiş ve neyin neden işe yaradığına dair anlayış geliştirilmiş olmalıdır.
Sandan için çalışırken
Öğrenci “Aiki” presiplerine dari bir anlayış geliştirmeli ve tekniğin dışına çıkmaya başlamalıdır.
Yondan için çalışırken
Öğrenci “Aiki” prensiplerinin felsefesini ve bunların teknikle olan ilişkisini keşfetmelidir. Teknikler bu anlayışa göre içselleştirilmelidir. Öğrenci ciddi olarak başkalarını eğitme sanatını geliştirmeye başlamalıdır. Kişisel çalışma yeterli değildir. Öğrenci sosyal sorumluluğunu anlamalıdır.
Godan için çalışırken
Kişi “Aiki” prensibini yaşamının doğrudan bir parçası haline getirmelidir. Güçlü bir ruh, liderlik nitelikleri ve “Aiki” prensibinin ruhsal ve sosyal uygulamalarını geliştirmelidir. Tekniğin tam bir doğaçlaması oluşmalıdır; artık teknik olmayan ama tekniğin altında yatan prensipleri tam olarak barındıran bir doğaçlama…Bu noktada sanata tam bir adanmışlık ve büyük bir ruhsal gelişim gerçekleşmelidir. Öyle ki sadece bir dojo ya da bir bölgeyle ilgili değil, tüm öğrenciler ve tüm dünya insanlarıyla ilgilenen bir gelişim…
M. Saotome Shihan
ASU, Ocak 1986
Çeviri: Oğuzhan Yılmaz
Kaynak: ASU Bültenleri 1986