Aikido ile ilgili bir makale veya malumat okurken kurucusu Morihei Ueshiba (植芝 盛平) hakkında bir sürü bilgi ile karşılaşırız. Hocalarımızın çoğu hem teknik hem de etik konularda, hiç tanımadıkları bu kişiyi referans alırlar. Ama az kişinin bildiği veya kabul ettiği bir şey var ki bugün çalıştığımız aikido sadece Morihei’nin değil, önemli bir miktarda da oğlu Kisshomaru Ueshiba’nn (植芝 吉祥丸) eseridir. Aslında Morihei kimseyi sistematik bir şekilde eğitmemişti (makale olabilecek başka bir konu) ve aikidonun toplum tarafından değer görmesini ve genel halk tarafından da anlaşılabilir olmasını sağlamak Kisshomaru’nun görevi oluvermişti. Onun çabaları olmasaydı bugün muhtemelen büyük çoğunluğumuz aikidodan haberdar olmayacaktı ve bu sanat ya kapalı kapılar arkasında çalışılmaya devam edecek ya da tamamen yok olup gidecekti. Morihei’nin 2. Dünya Savaşı sırasında Tokyo’dan uzak bir yere yerleşmesi yüzünden Kisshomaru, karakteri ve yaşam tarzını takip etmesi hiç de kolay olmayan dahi bir babadan, hem de çok olumsuz bir dönemde, yönetimi devralmak zorundaydı. Bugün, Japonya’da ve başka yerlerde neden Kisshomaru’nun haklı olarak, “aikidonun gerçek babası” diye anıldığını anlamanızı sağlamak umuduyla size ikinci doshuyu tanıtmak ve babasının varisi olarak yaptığı işlere göz atmak istiyorum.
(çevirenin notu: Bu çeviri 2019 eylülünde ve 2022 aralığında güncellenmiş ve gözden geçirilerek çeviri ve yazım hataları düzeltilmiştir. Çevirmenin notları “çev. notu” kısaltması ile gösterilmiştir.)
Doğumu ve Çocukluğu
Kisshomaru Ueshiba 27 Haziran 1921’de Hatsu ve Morihei’nin 4. çocuğu ve 3. oğlu olarak Kyoto bölgesinde doğar (İki büyük kardeşi bebeklik döneminde vefat etmiştir).[1][2] O dönem Ueshiba Ailesi, Morihei’nin büyük görevler üstlendiği Omoto-Kyo dinî cemaati bünyesinde Ayabe şehrinde yaşamaktadır. Morihei ayrıca kendi dojosu olan Ueshiba Juku’da Daito-ryu Aikijujutsu eğitimi verir.[3] 1927’de aile, Tokyo’da, 18 tatamilik alanı sabah saatlerinde idman alanı olarak kullanılan kiralık bir eve taşınırlar.[4] Kisshomaru çalışmalara düzenli olarak katılmaz fakat ikkyo, nikyo gibi temel teknikler ders dışı zamanlarda ona öğretilir.
Kisshomaru’nun, çocukluğunun büyük bir kısmını, savaş döneminde geçirdiğini akılda bulundurmakta fayda var (Mançurya’nın 1930’daki istilasından 1945 kapitülasyonlarına kadar olan dönem). Kisshomaru, babasının siyasi ve askerî sınıf, özellikle de koyu ulusalcılar ile olan yakın bağlarından ötürü Japon savaş mücadelesi ile iç içedir.[26] Bu tecrübe ve savaş öncesi dönemin zorluğu, bir yetişkin olarak onun görüşlerinde çok etkili olacaktır.[5]
Kobukan Yılları
Nisan 1931’de, bugün Shinjuku olan Ushigome’deki Wakamatsu-Cho’da 80 tatamilik bir dojo olan Kobukan’ın inşaatı tamamlanır ve bu, yoğun budo çalışmalarının başlangıcı olur.[1][6] Bina hem dojo olarak hem de Ueshiba ailesine konut olarak işlev görür.[6] Sonraları, çoğu judoda ve kendoda ileri seviye öğrenci olan ve bazıları 80 kiloyu aşan 20’den fazla uchi deshiye ev sahipliği yapar.[1] Hummalı, yoğun ve hatta bazen bezdirici nitelikteki çalışmalar, dojonun kısa sürede “Ushigome’nin Cehennem Dojosu” olarak anılmasını sebep olur.[1]
Kisshomaru 1936 civarında bu dojoda resmî olarak aikido çalışmaya başlar.[1] Çocukluğunda kendo ve Kashima Shinto Ryu Kenjutsu çalışmış olan Kisshomaru’nun kılıç kullanma yeteneği, babasının ülkenin politik ve askerî seçkinlerine sıklıkla yaptığı gösterilerde onu uke tachi olarak kullanmasını sağlar.[4] Kisshomaru bu dönemden itibaren silah eğitiminin çoğunu babasından alır.[4] Kisshomaru ayrıca Morihei’nin 1938 tarihinde yayımlanan Budo adlı kitabında Morihei’nin ukesi olarak karşımıza çıkmaktadır.[6]
Morihei Ueshiba ve genç Kisshomaru Ueshiba kılıç çalışıyor.
Kurucunun yanında ayrıcalıklı bir pozisyonda olmasına rağmen Kisshomaru’nun Morihei tarafından “kendi varisi” olarak görüldüğünü söyleyemeyiz. Aslında o görev Morihei’nin damadı, hiç aikido tecrübesi olmayan ünlü kendo ustası Nakakura Kiyoshi için düşünülmüştü. Morihei 1932’de Nakakura’yı evlat edinir ve ona Morihiro Ueshiba ismini verir (Gelinin ailesinin damadı evlat edinmesi Japonya’da yaygın bir gelenektir).[6] Bu birliktelik fazla sürmez, çift 1937’de boşanır ve Nakakura bir kendoka olarak eski hayatına geri döner.[6] Morihei yeni bir varis bulmak zorundadır. Kisshomaru ancak yoğun bir şekilde idman yapmaya başladığı zaman aikido dünyasının gelecekteki önderi olarak görülmeye başlamıştır.[5]
Koichi Tohei ve Osawa Kisaburo’nun Kobukan’a katılması ve ikisine de kısa sürede eğitim ve yönetimde sorumluluklar verilmesi bu dönemde yani 1939 ve 1940’tadır.[1]
Kobukai’nin Kuruluşu
30 Nisan 1940 tarihinde Kobukan Dojo organizasyonu, Morihei’nin politik bağlantılarının etkisi ile Zaidan Hojin Kobukai (kâr amacı gütmeyen bir kuruluş) olarak yeniden yapılandırılır.[1][8] Bu kuruluşun ilk başkanı, nüfuzlu amiral Takeshita İsamu’dan başkası değildir[1] ve yönetim heyeti o dönemin önemli siyasi ve askerî şahsiyetlerinden oluşmaktadır.[8]
O dönemde Kisshomaru, Waseda Üniversitesi’nde öğrencidir ve aynı zamanda dojonun idaresinden sorumludur. Dojo işlerinde Hirai Minoru (Korindo Aikido’nun kurucusu) Kisshomaru’ya yardım etmektedir.[5] Hirai, Morihei tarafından kurulan bu sanatın 1942 yılında, savaş sanatlarının icrasını düzenleyen bir devlet kurumu olan Dai Nihon Butokukai (大日本武徳会) tarafından tanınmasında ve kabul edilmesinde önemli bir pay sahibidir ve “aikido” ismini kayda geçiren kişidir.[1][5][9] “Aikido” ismi, Morihei’nin derin felsefesinin bir ürünü değil, daha çok içinde Daito-ryu aikijujutsunun da olduğu eski jujutsu dalları için geniş bir kategori yaratma amaçlı bürokratik bir tercihin ürünüdür;[8] fakat yine de bu isimle sonsuza kadar gidecek olan şey Morihei’nin sanatıdır. Bu bilgi, bazı Daito-ryu hocalarının neden kendi sanatlarına “aikido” dediklerini anlamamız için önemlidir.[10] Hirai’nin talebi üzerine “yol” kavramını daha iyi yansıtan bir kelime olacağını düşündükleri için, o zamana kadar kullanılan aiki-budo (合気武道) yerine aikido (合気道) kelimesinin kullanılmasını öneren aslında Butokukai’dir.[8] Bu yüzden, aikido kelimesinin bazen uzun olan etimolojik çözümlemeleri ve kurucunun düşüncesi arasındaki ilişkiye biraz şüpheyle yaklaşılması gerekmektedir. Çünkü bu çözümlemelerden çoğu, “bu isim fikrinin arkasında Morihei’nin olduğu” varsayımına dayanmaktadır.[8] Yine de Morihei’nin bu isme ruhunu verdiği ve ruhunu onda yansıttığı söylenmelidir.[8]
İbaraki’ye Taşınma
Kobukai kurulunca Morihei Tokyo’daki merkezin idaresini Kisshomaru’ya bırakır ve İbaraki bölgesindeki İwama Dojo’da inzivaya çekilir.[1] Kisshomaru 1942’de Kobukan’da fiilen dojo-cho (yönetici) ve iemoto hiyerarşisinde ikinci isim olur.[5][11]
Morihei’nin İwama’ya taşınmasının nedenleri tam olarak bilinmemektedir ve muhteliftir. Jeopolitik konumunun önemi, kurucunun bizzat verdiği nedenlerden biridir.[11] Morihei’nin İwama’ya taşınması savaşın gidişatının yön değiştirmesi ile aceleye gelmiş olsa da, İwama’daki Omoto Kyo bağlantıları sayesinde satın aldığı geniş topraklara bakarak bunun uzun süredir düşünüldüğünü söyleyebiliriz.[11] Aslında O’Sensei’nin en baştan beri teknik ve ruhsal gelişim için iki ayrı merkez düşündüğü görülüyor.[11] Ayrılışı esnasında Morihei oğluna şunları söylemiştir:
“Aziz vatanımızın bir kez daha çiçek gibi açacağı zaman için hazırlanırken sadece Tokyo’ya bel bağlamak yetmeyecektir. Farklı yerlerde de temel atmak lazımdır. İwama’da bir “aiki köyü” kurma niyetindeyim. Kisshomaru, senin olanı Tokyo’da, Hombu Dojo’da sonuna kadar tutmalı ve ne pahasına olursa olsun korumalısın.”
Kisshomaru 21 yaşındadır ve Amerikan bombardımanının 1944’ten önce başlamayacak olmasına rağmen Birleşik Devletler ile olan savaş, Pearl Harbor baskını sonrasındaki birkaç ayda giderek çetinleşmektedir. Babası tarafından verilen, hayatı pahasına dojoyu koruma emri ve aikidonun geleceğinin kendi hayatından daha önemli olduğuna dair üstü kapalı mesaj, genç Ueshiba’nın yalnızca öldüğünde kurtulabileceği, taşıması çok zor olan bir yüktü.[11]
2. Dünya Savaşı
Savaş yoğunlaştıkça öğrencilerin çoğu orduya katılır ve Kobukan’daki çalışmalar neredeyse durma noktasına gelir. Hâlâ bir öğrenci olan Kisshomaru ise babasına söz verdiği gibi görevinin başında durur. Savaşın sonuna doğru, Birleşik Devletler’in saldırıları sonucunda çıkan yangınlara birkaç kez müdahalede bulunmak zorunda kaltır. Wakamatsu Cho bölgesindeki evlerin çoğu harap olurken dojonun bombardımanı atlatabilmesi, bu genç adamın fedakarlıkları sayesindedir.[5][12] Kisshomaru’nun çabalarına rağmen dojonun çatısı büyük hasar alır ve bu da her yağmur yağdığında binanın içine su akmasına neden olur.[5] Kobukan açık kalır, fakat içindekiler aikidokalar değil bombardımanda yuvasını kaybetmiş olan 30 kadar evsiz ailedir.[5][15] Kisshomaru kalmalarına izin verir fakat yapılan talan ve verilen hasar ile de başa çıkmak zorundadır. Bu evsiz insanların sonuncuları ancak 1955’te dojoyu tamamen terk edecektir.[5]
2. Dünya Savaşı Sonrası Dönem
Japonya’nın 15 Ağustos 1945’teki teslim oluşu ve sonrasındaki virane dönem Kisshomaru’yu derinden etkiler. Bir şekilde iktisadi ve siyasi bilimler lisansını bitirir ve 1946’da yüksek prestijli Waseda Üniversitesi’nden mezun olur.[2] Kendi rolünün önemini ve bu zor zamanlarda aikidonun Japonya’ya ve dünyaya neler kazandırabileceğini anladığı dönem bu dönemdir. Gücün militarizme ve milliyetçiliğe dayalı olarak kullanılmasının bir hata olduğunun fark eder ve hem teknik müfredat hem de ruhani mesaj ile aikidonun ulusları bir araya getirebilecek bir köprü olabileceğine karar verir. Ayrıca bu sayede Japonya’nın hâlâ güzel şeyler üretilebildiğini göstererek yitip giden itibarını yeniden yükseltebilecektir.[13] Elitist ve savaşçı kökenlerinden ayırarak aikidoyu canlandırmaya ve toplum tabanına yaymaya çalışır.[13][14] Plan yolunda gider fakat bu çok kısa sürede gerçekleşebilecek bir şey değildir. Elverişsiz koşullar yüzünden Kisshomaru bile 3 yıllığına Tokyo’yu terk edip İwama’ya yerleşmek zorunda kalır ve aikido ile ilgili işleri buradan yürütür.[15] Bu sürede boş zamanlarının çoğunu babası ile çalışarak geçirir ve yine bu süreçte dünya evine girer.[12][16]
Eski Kobukai kurumunun yöneticileri, sanatlarının hükümet tarafından bir kez daha tanınması gerektiğine karar verirler.[15] Zaidan Hojin Aikikai (Aikikai Kuruluşu) 9 Şubat 1948’de eğitim bakanlığınca tanınır ve birkaç yıllık kesintiden sonra aikidonun tüm Japonya’da yeniden icra edilmesini sağlar.[5][15] Sonraki yıl Kisshomaru kalıcı olarak Tokyo’ya dönmeye karar verir ve Hombu Dojo’da etkinliklere devam eder.[5][15]
Hombu Dojo’da Rönesans
Kisshomaru Ueshiba bir dönem çalıştığı Osaka Shoji’nin önünde
Kisshomaru artık kalıcı olarak Tokyo’da yaşasa da, ailesi, uchi deshiler ve dojonun geçimi için 1948’den itibaren Osaka Shoji adlı kurumda çalışmak zorundadır.[5][16][17] Başlangıç dönemi zor olduğu için dojo pek az kişinin ilgisini çeker.[16][17] Yine de kuruluşundan itibaren dojoda günde en az üç idman olur. Kisshomaru 6.30 ve 18.30 çalışmalarını yönetmektedir[18] ve genellikle öğle çalışmalarını yönetecek kimse olmadığı için öğle vakitlerinde işini bırakıp dojoya gelmek zorunda kalır.[17]
Bu sıralarda binanın çatısı hâlâ tamir edilmemişti ve dojo, sığınmacılara ayrılan alanı aikido çalışması için ayrılan alandan ayırmak için bir panel ile bölünmüştü.[5][17][18] Kisshomaru düzenli olarak, rapor vermek için babasının yanına İwama’ya gider. Hiç ifade etmemiş olsa da Morihei gidişat konusunda memnun hisseder.[15 Morihei, Kisshomaru’nun her şeyi kendi başına başarmasına olanak verir ve işleri doğru yapması için iç güdülerine güvenmesi gerektiğini söyler.[15]
Kisshomaru’nun aklında Tokyo’daki Hombu Dojo’yu aikidonun “honden”i (çev. notu: ana bina) yapmak ve İwama’daki dojoyu ise “oku no in” (çev. notu: özel mabet) haline getirmek vardır.[15] Bu, Tokyo’daki aikido icrasının aikidonun toplumsal yüzü olması ve buradaki aikidonun yaygınlaştırılması demektir. Savaş sonrası ustaları bu dönemde Kisshomaru Ueshiba ve yardımcılarının gözetimi altında çıraklıklarına başlarlar. Arikawa Sadeteru 1948,[60] Hiroshi Tada 1950,[18] Seigo Yamaguchi 1951,[19] Shoji Nishio 1952[20] ve Nobuyoshi Tamura Sensei de 1953 yılında Hombu Dojo’ya katılır.[61] İşvereni sayesinde Kisshomaru çatıyı onarmak için gereken yeterli parayı bulur. Kisshomaru tam zamanlı aikido eğitimine kendini adayabilmek için 1955 yılında Osaka Shoji’deki işinden ayrılır.[15][16]
Japonya ve Diğer Ülkelerde Aikidonun Gelişimi
Kulüpler ve Dojolar
İlk resmî Hombu Dojo şubeleri kısa sürede kurulur. Bunların ilki Kuwamari Dojo, Ocak 1955’te Sakuradai’de açılır.[21][22] Kanto Üniversitesi Aikido Federasyonu ile yapılan işbirliğinin 1961’deki sonucu olarak, Kisshomaru bizzat birkaç üniversitede aikido başlatır.[23] Bugün Japonya’da 200’den fazla üniversitede aikido vardır.
1955’den itibaren O’Sensei de Tokyo’yu daha sık ziyaret ederek uchi deshilere yoğun eğitimler verir ve diğer tecrübeli öğrencilerin dojolarını da ziyaret eder.[24] Savunma Bakanlığı ve Devlet Yayın Kurumu dahil pek çok şirket ve kuruluşta aikido kulüpleri oluşturulmaya başlar.
İlk Yabancı Öğrenciler
Aikidonun yönetimindeki Kisshomaru, aikidonun kapılarını Japon olmayanlara da açar. 1955’de Hombu Dojo ilk yabancı uchi deshisi olan Andre Nocquet’i ağırlar.[25] Nocquet diğer ülkelerdeki elçiliklerle olan birçok bağlantısı sayesinde aikidonun Japonya içindeki ve dışındaki gelişiminde figür olur.[25][26]
Kisshomaru Ueshiba ile Andre Nocquet Morihei Ueshiba gözetiminde çalışıyor.
Şu unutulmamalıdır ki Kisshomaru, yenilikçi fikirlerini ve yabancı öğrenci alımını babasına ikna ettirmek için zorlu bir mücadele yaşamıştır. Yabancılara karşı alenen bir düşmanlığı olmasa da, böylesi bir durum, Morihei’nin kuşağındaki birinin, hem de 1931 öncesi Kobukan döneminde, aklına gelmeyecek bir şeydir. İkinci yabancı öğrenci Amerikalı Terry Dobson’dır ve onu Kanadalı Herry Kono ve İrlandalı Alan Ruddock dahil birçok isim takip etmiştir.
Tanıtım Gösterileri
Kisshomaru bu öğretinin geleceğini güvence altına alacak sayıda bir kitle oluşturabilmek için babasının sanatının tanıtımını yoğunlaştırması gerektiğini fark eder ve halk gösterileri düzenlemeye karar verir. Bu konuda babasının ikna edilmesi gerekir çünkü o zamana kadar sadece Kisshomaru’nun, sadece belli ayrıcalıklı kişilere aikido gösterebilme vasfı vardı.[27] O’Sensei, ilk önce, gizli savaş tekniklerini rastgele kişilere göstermeyi konu alan talebi sorumsuzluk olarak yorumlar ve reddeder fakat sanatın gelişimi ve yayılması ihtiyacını anlar, ikna olup Kisshomaru’ya şöyle cevap verir:
“Pekala, sanırım toplumun her kesimine ulaşmamız gerekiyor. Eğer eğer faydası olacaksa, bu yaşlı adam aikidonun özünü sergilemek için elinden gelen her şeyi yapacaktır. Sorumluluğu zaten sana vermiştim. Topluma ve insanlığa yardım etme yolunda yürüdüğün sürece hiçbir önerine itirazım olmayacaktır. Hedefine ulaşmak için bu yaşlı adamdan faydalan.”[27]
İlk halk gösterisi 1965 yılında Nihonbashi’deki Takashiyama Alışveriş Merkezi’nin çatısında gerçekleşir.[2]
Morihei Ueshiba 1956 yılında Takashiyama’daki gösteride
5 gün boyunca uchi deshiler bu disiplini sergileme konusunda birbirine yardımcı olur ve O’Sensei de son gösteriyi gerçekleştirir.[27][30] Bu sırada aikido gösterilerinin temel formatı da oluşur ve birçok eğitmen Japonya genelinde kendi gösterilerini düzenlemeye başlar.[28] Bir kısmı video olarak günümüze ulaşan bir diğer önemli gösteri de Akasaka’da savunma bakanlığı binasının çatısında gerçekleştirilir.[63]
Japonya Geneli Aikido Gösterileri’nin ilki Shinjuku’da Yamano Salonu’nda düzenlenir ve yaklaşık 150 ustaya ev sahipliği yapar.[17][29] Tüm bu kişiler aikidonun itibarının artması için büyük çaba harcarlar ve Hombu Dojo’ya yoğun bir katılım sürecinin başlamasını sağlarlar. 60’ların sonunda 2000’den fazla siyah kuşak aikidoka vardır.[1]
Shihanların Yurt Dışına Çıkışı
Aikidoyu yurt dışında sergileyen ilk usta hem Jigoro Kano ve Morihei Ueshiba’nın öğrencisi olan ve judonun yanı sıra diğer budo sanatlarını da öğretmek için Fransa’ya yerleşmiş olan Minoru Mochizuki’dir.[32] Ardından Abe Tadashi Sorbonne’da okumak üzere 1952 yılında Fransa’ya yerleşir ve boş zamanlarında aikido eğitimi verir.[32] Kisshomaru aikidonun yayılması için kendi öğrencilerini Hombu Dojo temsilcileri olarak yurt dışına çıkma konusunda cesaretlendirir.[31] Koichi Tohei Aikikai[33] tarafından yurt dışına resmî olarak gönderilen ilk shihandır ve 1961 yılında Hawaii’ye gider. Bunu Tada Hiroshi, Yamaguchi Seigo, Noro Masamichi, Nobuyoshi Tamura, Yoshimitsu Yamada, Asai Katsuaki, Chiba Kazuo ve daha nicesi takip eder. Dünya genelinde aikidoyu resmî bir şekilde yayan kişilerin çoğu Kisshomaru Ueshiba’dan Tokyo’da eğitim gören öğrencilerdir.[59]
1963’ten sonra ise Kisshomaru şahsen yurt dışı seyahatlerine başlar. İlk seyahati yaklaşık üç ay sürer ve Hawaii, San Francisco ve Los Angeles’ı kapsar, ki bu da bir zamanlar maddi olarak gerçekten zor durumda olan bu memur için inanılmaz bir tecrübedir.[34] 43 yaşında ilk kez uçağa biner. O günden hayatının sonuna dek düzenli olarak dünyayı dolaşır.
Üretken Bir Yazar
Kisshomaru bir edebiyat ve kültür insanıdır ve onun eli kalem tutan bir insan olması, aikidonun mesajını iletmesinde bir araç niteliğindedir. Tatamideki çalışmasını, fazlaca yazılı kaynak çalışması ile destekler. Kisshomaru, açık bir şekilde hem 2. Dünya Savaşı öncesi hem de sonrası dönem hakkında ulaşabileceğimiz en anlaşılır kaynaktır ve bir tarihçi olarak sınırlı kabiliyeti yüzünden ve kaçınılmaz önyargılardan dolayı bazen eleştirilse de, ortaya çıkardığı özenli çalışmalar, aikidonun gelişim sürecini daha iyi anlamak isteyenler için elzemdir.[15] Adı Aikido olan ilk kitabını 1957’de yayımlar[1] ve hayatı boyunca yaklaşık 20 kitap daha yazar.[2]
1957 yılında Aikikai, bugün hâlâ basılan Aikido Shinbun‘un (Aikido Gazetesi) yayımına başlar. Kisshomaru 1978’de, babası hakkında, bugün bile birincil kaynak mahiyetinde olan bir biyografi yazar.[30] Kisshomaru, Morihei Ueshiba’nın felsefesi hakkında herkesten çok bilgi sahibidir ve ayrıca jeopolitika ve bilime de ilgi duyar. İngilizcesinin vasatlığı yabancılarla iletişim kurmasına engel olduğu için de İngilizce öğrenmemiş olmaktan pişmanlık duyar.[33]
Yeni Dojonun İnşaası
Halkın gösterdiği müthiş ilgiden anlaşılır ki 80 tatamilik Kobukan artık çok küçük kalmaktadır ve yeni bir dojo yapılmasına karar verilir.[5 Eski ahşap dojo yıkılır ve bu alan Ueshiba ailesinin yeni evinin inşaatı olur. Yeni Hombu Dojo, üç katlı betonarme bina (Bir kat da sonradan yapılır) 2 Ocak 1968’de açılır. Toplamda 200 tatamiye ev sahipliği yapmaktadır.[35][36] Bu görevin tamamlanması Kisshomaru’ya babasının çok nadir duyulan övgülerinden birini kazandırır.[27] Morihei, ”İyi iş çıkardın” diyerek Kisshomaru’yu takdir eder.[30] Bu bina günümüzde hâlâ dünya aikidosunun merkezi olarak hizmet verir.
Morihei Ueshiba’nın Ölümü
Ölümünden birkaç gün önce Morihei tecrübeli öğrencilerini yanına çağırır ve şöyle der:
”Herkesi bir arada tutun ve Kisshomaru’ya destek olun.”[15]
O’Sensei Kisshomaru’ya özel olarak, ölümünden sonra devam etmeyi isteyip istemeyeceğini sorar ve Kisshomaru’nun ”Evet!” cevabını alınca rahatlar.[15] Morihei Ueshiba 26 Nisan 1969 tarihinde vefat eder ve yerine oğlu Kisshomaru Ueshiba, ikinci doshu olarak geçer.[2] Bazı gruplar ayrılsa da, ki bu Japon savaş sanatlarında kaçınılmaz bir olgudur, Kisshomaru aikido camiasını mümkün olduğunca bir arada tutmaya çalışır. Morihei’nin kimseyi bu kurumdan kovmadığı bilinir ve Kisshomaru da aynı tavrı devam ettirir.[16][37] Bu tutum, oğlu Moriteru tarafından da devam ettirilmektedir ve Aikikai’den ayrılan gruplar zaman içinde tekrar bu çatı altına girebilmektedir.[16]
Uluslararası Gelişme
Aikidonun uluslararası gelişimi o kadar büyük olur ki, yurt dışındaki aikido icrasını yönetmek için bir kurumun oluşturulması şart olur. Uluslararası Aikido Federasyonu 1975’te kurulur ve Kisshomaru hayatının sonuna kadar ilk başkanı olarak görev yapar.[1][38] İlk uluslararası kongre 1976 yılında Tokyo’da gerçekleştirir.[1] 1984 yılında dünya genelindeki aikidokaların sayısı bir milyona ulaşır.[1]
Kisshomaru Yönetimindeki Aikikai Politikası
Kisshomaru için esas zorluk, dikey Japon hiyerarşisi ve yatay Batı sisteminin bir arada çalışabilmesini sağlamaktır.[33] Batı’nın yataylığı Kisshomaru’nun gözünde sorunluyken aikidonun dikey yapısının, rekabet ve ödül barındırmayan bu sanatı ayakta tutmak için çok önemli olduğunu düşünür.[33] Fakat yine de aikidoyu evrenselleştirmek için bu farklılıkları kaldırmayı ister.[33] Kurucunun bıraktığı yolda kendi misyonunu bu şekilde belirler. Fakat bunu Doğu ve Batı arasında ahenk oluşturma amacı ile modern çağa uygun bir şekilde yapmak ister.[33]
Tohei Olayı
Kisshomaru, organizasyon büyüdükçe, çelişkilerin kaçınılmaz olacağının farkındadır.[33] Aikidonun birleştiriciliğine rağmen bazı kopmalar kaçınılmazdır. Bunların en bilineni Koichi Tohei’nin, Hombu Dojo’nun teknik eğitmenliği görevini bırakmasıdır.[40] Bu iki kişi arasında kişisel sorunlar dışında, Kisshomaru ayrıca Tohei’nin “ki”ye çok fazla vurgu yaptığını düşünür ve kendisi “ki”nin aiki ilkesinden bağımsız olarak ele alınmaması gerektiğini düşünmektedir.[41] Bu konuya, Morihei Ueshiba’dan, sakin kalmak dışında bir şey öğrenmediğini söyleyen Tohei’nin bu ifadesini katarsak bu iki adam arasındaki uzlaşmaz farklılık daha anlaşılır olacaktır.[42] Tohei, müfredatı düzenleme konusundaki önerisinde Kisshomaru’nun reddi ile karşılaşınca 1974’te Aikikai’den ayrılır.[43]
Kisshomaru Ueshiba oğlu Moriteru Ueshiba ile birlikte
Kisshomaru Ueshiba’nın Aikidosu
Bu konu hakkında çok şey yazılmıştır ve yazan kişilerin görüşleri genelde güçlü görüşlerdir. Ele alırken olgular üzerinden gideceğim ve en önemlisi, baba ile oğlun seçimlerinin neden farklılaştığı hakkında bir açıklama ve bağlam sunmaya çalışacağım.
Kisshomaru Ueshiba ve öğrencilerinin savaştan sonra aikidonun yayılmasında çok büyük payı olduğunu gördük.[59] Morihei’nin savaş-öncesi öğrencilerinden çok azı savaştan sonra devam eder ve savaştan sonra başlayan öğrenciler daha çok Kisshomaru, Tohei ve Osawa’nın öğrencileridir. Savaştan sonra Morihei genelde seyahat halindedir ve tatamiye genelde önceden haber vermeksizin çıkar ve bu çoğunlukla aikidonun felsefesi hakkında konuşmak içindir.[59] Bu yüzden Japonya ve dünya geneline yayılan aikido, büyük ölçüde, babasının sanatının Kisshomaru tarafından yorumlanmış halidir.
Kisshomaru babasının icrasının devamı gibi gördüğü şeyi sürdürse de toplumsal ve siyasi şartların değiştiğini ve dolayısıyla baba ile oğlun görüşlerinin de farklılaştığını bilmemiz gerekir. Morihei Ueshiba sosyal ve siyasi seçkinlere bir savaş sanatı öğretiyordu (eğer gerçekten bir şeyler öğrettiyse). Kisshomaru başa geçtiğinde ise savaşçı düşünce, babasının ruhundan az çok silinmişti (Morihei’nin militarist zihniyeti hakkında burada detaya inmeyeceğim fakat bu makalenin ana kaynaklarından biri olan Profesör Goldsbury’nin bu konudaki fevkalade makalesini okumanızı öneririm.) ve kapitülasyonlar Japon halkını, eski yayılmacı rejime ait, savaş sanatları ve Şinto felsefesi dahil tüm şeyleri reddetmeye yöneltmişti. Bu bağlamda Kisshomaru, evrensel uyum mesajına sahip olduğu için aikidonun faydalı ve gerekli olduğunu anlar ve aikidoyu bu mesaj için bir araç olarak sunmaya karar verir.[15][41][44]
Kisshomaru’nun amacı Morihei’nin savaştan sonra benimsediği hümanist mesajı olabildiğince çok yaymaktır. Aikido çalışanların sayısındansa aikido çalışanlarının kalitesinin daha önemli olduğu konusunda onu eleştirenlere ise cevabı, aikidonun potansiyelinin olumlu olduğu, bu mesajın genişçe yayılması gerektiği ve eğitime olanak olduğu sürece fevkalade teknik seviyede aikidokaların yetişebileceği yönünde olur.[5] Bir yandan da eğer sanat gizli kalırsa daha önceki birçok sanat gibi yitip gideceğinden endişe etmektedir.[5]
Kisshomaru ayrıca aikido icrasını değiştirerek o döneme uygun olması konusunda kararlıdır,[5] ki bu da aikido dünyasındaki en büyük tartışma konularından biri olabilir. Kisshomaru’yu bu şartlarda eleştirmek Morihei’nin, kendi zamanında hocası Takeda Sokaku’nun öğrettiklerine karşı aynı şeyi yapmasını görmezden gelmek olur. Şu da ilginçtir ki eğer bir Daito-ryu çalışanı ile konuşacak olursanız Kisshomaru’ya yapılan eleştirilerin aynısının Morihei hakkında yapıldığını duyabilirsiniz. Bizzat Morihei, icrasını hayatı boyunca o kadar değiştirmiştir ki Minoru Mochizuki, Abe Tadashi gibi bazı savaş-öncesi öğrencileri kurucunun savaş sonrası aikidosunu kendileri için artık kabul edilemez bulmuşlardı.[64][65]
Şunu unutmamak gerekir ki, bugün çoğumuz Kisshomaru tarafından yapılan tercihler sayesinde aikido çalışabiliyoruz ve böylesi bir durumda onun açık ve geniş bir şekilde aikidoyu yaymasını eleştirmek, bu sanatı icra etmemizin meşruiyetini inkar etmek olur.
Kisshomaru Ueshiba’nın Tekniği
Kisshomaru’nun teknik yeterliliğinden değil yönetici yeteneklerinden dolayı doshu seçildiği söylenir. Fakat kurucunun sözlerinde buna kanıt oluşturacak bir şey yoktur. Kisshomaru’nun varis olarak akla gelen ilk isim olmadığı doğrudur ama Morihei’nin gerçekten bir varis aramaya başladığı zaman Kisshomaru’nun sadece 11 yaşında olduğu ve resmî olarak aikido çalışmadığı unutulmamalıdır, ki bu etken de onu aday listesinden çıkartmaktaydı.[24]
Kisshomaru’nun aikido müfredatına katkılarından bahsederken şu bilinmelidir ki, Morihei Ueshiba’nın tekniklerinin herhangi bir standardı yoktu ve belirli isimlere sahip değillerdi.[48] Teknik içeriğin çoğunun Daito-ryudan geldiğini biliyoruz ve ilginç bir şekilde, Takeda Sokaku’nun oğlu Takeda Tokimune de babasının sanatını kendi öğrencilerine sistematik bir şekilde aktarabilmek için birçok tekniği standartlaştırmış ve isimlendirmiştir.[45] Kisshomaru Ueshiba, Abe Tadashi ve birkaç ismin daha, aynı süreci aikido için uygulamaları gerekmiştir.[44]
Morihei Ueshiba’nın eski bir savaş-öncesi öğrencisi olan Okumura Shingenobu’ya göre Kisshomaru’nun aikidoya yaptığı üç büyük katkı sanatı düzenlemek, iletilebilir hale getirmek ve kuramlaştırmaktır.[45] Diğer ilginç ifade de Morihei’nin diğer bir gözde savaş-öncesi öğrencisi olan büyük usta Shirata Rinjiro’dan gelmiştir ve şu şekildedir: ”Babasının tekniklerini bir üst seviyeye taşımıştır.”[48]
Dikkat edilmesi gereken başka bir etken de Kisshomaru’nun ifadesiyle şöyledir:
“[…] fakat babamın savaştan önceki gösterilerini izleyenler ”Morihei’nin teknikleri kesinlikle bir ustanın işi, benzerini yapmak çok zor olmalı” demişlerdir. Belki de bunlar sadece Morihei Ueshiba’nın yapabileceği şeylerdir.”[27]
Durum böyleyken sanatının çok fazla yayılamayacağı aşikardır. Bir hoca olarak Kisshomaru bir bilgi birikimini aktarırken bunun anlaşılır ve tutarlı bir şekilde olması gerektiğini fark eder ve sonrasında yaptığı şeyler de tam olarak buna yöneliktir.
Baba ile oğul 1942’ye kadar ve sonrasında da belli bir dönem, çok yoğun şekilde dış görünüş olarak aynı sanatı çalışırlar.[10] Fakat sonrasında Kisshomaru’nun tekniklerinde bir daireselleşme ortaya çıkar. Hatta Kisshomaru, ismindeki 丸 (maru) karakterinin ”daire” anlamına geldiğini ve ona göre aikido tekniklerinin özünü yansıtan şey olduğunu söylemiştir.[40] Silah konusundaki tecrübesine rağmen babasının yeni öğrencilerin silahsız çalışmaları ve Tokyo dojosunun silah çalışmaları için uygun olmamasından dolayı yeni başlayanların tachi waza çalışması konusundaki isteği doğrultusunda Tokyo’da silah eğitimi vermemeyi tercih eder.[5]
Aikidonun Ruhu
Kisshomaru Ueshiba’nın, askerî sınıf odaklı bir disiplini toplumun ilgilenebileceği bir etkinlik haline getirerek aikidoyu değiştirdiğinden bahsettik. Kararlı bir şekilde geleceğe bakar ve aikidonun altın çağının yaklaştığına inanır.[58] Kendi bakış açısından hümanist bir görüş sunar ve bunun hakkında sıkça yazar.[1][33][49] Bu görüş, güçlü ve zayıf arasındaki ilişki üzerinde şekillenen eski budo anlayışı ile tamamen zıttır. Kisshomaru amacının bunun daha ötesinde olduğunu, insanlığı geliştirmek olduğunu söyler.[33]
Öte yandan bu konuyu inceleyen araştırmacılar, Morihei Ueshiba’nın Japon koyu milliyetçi kesimi ile çok sıcak bağlarının olduğunu ve bu durumun en azından savaşın ortasına kadar sürdüğünü söylemektedir.[52][53] Morihei’nin bu dönemdeki ideolojisini tam olarak ne olduğu tartışmaya açıktır. Fakat şu çok barizdir ki bir pasifist değildir ve hiçbir zaman da olmamıştır.[12] Kisshomaru her ne kadar amacı refah sağlamak olsa da aikidonun hâlâ bir savaş sanatı olduğunu ve bu yüzden pasifist bir sanat olamayacağını ısrarla ve defaatle belirtir.[12][15][55] Aikidonun barışçıl bir şeye evrilmesi bayağı zaman alır. Kisshomaru’nun yazı ve çabaları, Morihei’nin (geç) değişen kalbinin uzantısı olarak görülebilir.
Aikidonun Dini
Yukarıda belirtilen sebepler yüzünden, Şintoizm hakkında çok bilgili olmasına rağmen, Kisshomaru aikidodan dinsel unsurları kaldırır. Bunların başında kotodama gelir çünkü koyu ulusalcılar savaş esnasında buna çok başvurmuştur[4], fakat asıl sebep muhtemelen aikidoya daha evrensel ve aktarılabilir bir boyut kazandırmaktır.[15][54] Morihei de aikidoyu anlaması için kişinin dinini değiştirmesine gerek olmadığını vurgulamıştır. Babasının aksine, Kisshomaru kendini yer ve gök arasında bir köprü olarak görmemiştir ve Morihei’nin, yapması ile meşhur olduğu ayinlerin hiçbirini gerçekleştirmemiştir.[50] Kisshomaru pragmatik ve akılcı bir insandır[16][30] ve babası ile aynı inançlara sahip olmasının şart olmadığını ifade eder. Hatta kitaplarında, o dönemdeki bilimsel birikimin ışığında, Japon “ki” kavramını açıklama denemelerinde büyük bilim insanları ve şüphecilerin çalışmalarından bahsetmiştir.[49] Morihei Ueshiba’nın biyografisini yazarken, bilhassa o dönemde etrafta dönen birkaç uçuk hikayeyi çürütmek için konudan saptığında tutarlı ve akılcı görüşünü sergiler.[28][30] Ahlaki açıdan Kisshomaru’nun görüşü, Morihei’nin savaş-sonrası görüşü ile benzerdir. Bu da sanatın isminde bulunan 爱 (ai: sevgi) ve 合 (ai: birleşme, katılım) eşsesliliğini dikkat çeker, ki bu eşseslilik de Ueshiba’nın sanatındaki “sevgi” kavramının bir göstergesidir.[15][30]
Kisshomaru’nun Son Yılları
Kisshomaru Ueshiba hayatı boyunca Japonya’da ve dünya genelinde birçok ödül alır. Bunlardan biri, toplum yararına ve hizmetine önemli katkılar yapmış olan kişilere takdim edilen ve 28 Mart 1987’de Japonya Hükümeti’nden aldığı Zui Hosho madalyasıdır.[2][56] 1979’da sağlığı bozulmaya başlar ve hem yurt içindeki hem de yurt dışındaki sorumluluklarının neredeyse hepsini oğlu Moriteru’ya bırakır.[16] 1998 Aralık’ta hastaneye kaldırılır ve 4 Ocak 1999’de, 77 yaşındayken, solunum yetmezliği sebebiyle yaşamını yitirir.[2][38] Cenaze töreni 7 Ocak’ta gerçekleştirilir ve bunu 17 Ocak’ta[38] Aoyama Cenaze Salonu’ndaki toplu ayin takip eder. Kisshomaru arkasında dünya genelinde 1.2 milyon aikidoka bırakmıştır.[57]
Sonuç
Aikidoya başladığım zaman, Kisshomaru Ueshiba hakkında sadece iyi şeyler duymadığımı itiraf etmeliyim. İnsanlar onun, babasının yeteneğini sergilemekten çok uzak olduğunu, daha çok bir yönetici olduğunu ve hatta babasının öğretisini yanlış temsil ettiğini söylediler. Fakat bunu söyleyenlerin çoğunun Morihei’den çok Kisshomaru’nun eğitimin almış kişilerin öğrencileri olduğu inkar edilemez bir gerçektir. Ancak Japonya’ya taşınıp Kisshomaru’nun asıl eski öğrencileri ile tanıştığımda, aikidonun ikinci doshusuna öğrencileri tarafından gösterilen büyük saygıyı idrak edebildim. Aikidonun tarihi ve gelişimi hakkında biraz bilgi sahibi olan, ekol veya teknik yönelim fark etmeksizin herkesin Kisshomaru’ya karşı derin bir saygı ve minnettarlık duyacağını düşünüyorum. Umarım bu makale bu konuda biraz faydalı olur.
not: Yardımı olmaksızın bu makaleyi yazamayacağım muazzam çalışmalara yıllar boyunca emek veren Stanley Pranin ve Profesör Peter Goldsbury’ye fazlasıyla minnettarım. Ayrıca her soru sorduğumda beni faydalı yanıtlar ile besledikleri için onlara içtenlikle teşekkür etmek istiyorum.
KAYNAKÇA
1. Ueshiba, Kisshomaru (1985). Aikido. Hozansha Publications
2. Aikikai Hombu Dojo. Doshu Chronology. Official Website of the Aikikai
3. Pranin, Stanley (1993). Aiki News #96
Goldsbury, Peter (2009). Transmission, Inheritance, 4. Emulation #14. AikiWeb.
5. Pranin, Stanley (1983). Interview with Kisshomaru Ueshiba. Aiki News #56
6. Pranin, Stanley (). Kobukan Dojo Era (Part 1). Aiki News #130
7. Ueshiba, Morihei. Budo: Teachings of the Founder of Aikido. Budo Editions (26 avril 2013)
8. Pranin, Stanley (). Kobukan Dojo Era (Part 2). Aiki News #131
9. Pranin, Stanley (1994). Interview with Hirai Minoru. Aikido Journal #100
10. Erard, Guillaume (2013). Takuma Hisa, the heir at the crossroads between Aikido and Daito-ryu. Dragon Magazine # 2 HS Special Aikido
11. Goldsbury, Peter (2008). Transmission, Inheritance, Emulation # 11. AikiWeb.
12. Goldsbury, Peter (2008). Transmission, Inheritance, Emulation # 10. AikiWeb
13. Goldsbury, Peter (2008). Transmission, Inheritance, Emulation # 6. AikiWeb
14. Pranin, Stanley (1983). Interview with Kisshomaru Ueshiba Part 2. Aiki News #57
15. Goldsbury, Peter (2011). Transmission, Inheritance, Emulation #21. AikiWeb
16. Pranin, Stanley (1999). Interview with Moriteru Ueshiba. Aikido Journal #118
17. Li, Christopher (2012). Lifting the Veil: Aikido Opens to the World. Aikido Sangenkai
18. Li, Christopher (2012). Hiroshi Tada – The Budo Body, Part 2. Aikido Sangenkai
19. Yamaguchi, Tetsu Chronologie de Yamaguchi Seigo. Aikido Yamaguchi
20. Li, Christopher (2013). Interview with Shoji Nishio. Aikido Sangenkai
21. Erard, Guillaume (2013). Interview with Ellis Amdur. GuillaumeErard.com
22. History of Kuwamori Dojo. Official Site Kuwamori Dojo
23. Li, Christopher (2012). Kisshomaru Ueshiba, Mangos and Johnny Walker Black. Aikido Sangenkai
24. Goldsbury, Peter (2007). Transmission, Inheritance, Emulation # 5. AikiWeb
25. Erard, Guillaume (2012). Biography of Andre Nocquet. GuillaumeErard.com
26. Goldsbury, Peter (2008). Transmission, Inheritance, Emulation # 7. AikiWeb
27. Ueshiba Kisshomaru (1995). Aikido Ichiro. Publishing Arts Society
28. Pranin, Stanley (1978). Interview with Kisshomaru Ueshiba. Aiki News # 30
29. Pranin, Stanley (1999). Looking back at the All Japan Aikido Demonstration. Aikido Journal # 118
30. Ueshiba Kisshomaru (2010). A Life in Aikido. Kodansha
31. Erard, Guillaume (2013). Archives Videos of Andre Nocquet. GuillaumeErard.com
32. Pranin, Stanley. Aikido Encyclopedia: Tadashi Abe. Aikido Journal
33. Pranin, Stanley (1983). Interview with Kisshomaru Ueshiba (1983), Part 2. Aiki News # 57
34. Li, Christopher (2012). Kisshomaru Ueshiba, Mangos and Johnny Walker Black. Aikido Sangenkai
35. Ueshiba Kisshomaru (2013). Budo : Teachings of the Founder of Aikido. Budo Editions
36. Erard, Guillaume (2011). Guide to Practice at the Aikikai Hombu Dojo. GuillaumeErard.com
37. Erard, Guillaume (2013). Interview with Ellis Amdur Part 3: The de-escalation of violence and the relevance of aikido. GuillaumeErard.com
38. Goldsbury, Peter (1999). Aikido Doshu Kisshomaru Ueshiba (1921-1999) : An Obituary. BAF Online
39. Erard, Guillaume (2008). Interview with Alan Ruddock. GuillaumeErard.com
40. Pranin, Stanley (1993). Morihei Ueshiba & Kisshomaru Ueshiba. Aiki News # 96
41. Goldsbury, Peter (2009). Transmission, Inheritance, Emulation # 12. AikiWeb
42. Pranin, Stanley (1995). Interview with Koichi Tohei. Aikido Journal
43. Tohei, Koichi (1974). Letter of resignation from his post addressed to the Aikikai. Aikido Journal
44. Goldsbury, Peter (2007). Transmission, Inheritance, Emulation # 19. AikiWeb
45.Erard, Guillaume (2013). Takuma Hisa and the Takumakai. GuillaumeErard.com
46. Abe, Tadashi and Zin, Jean (1958). Aiki-do method created by the master Morihei Ueshiba. Editions Shobukai
47. Pranin, Stanley (1983). Interview with Shigenobu Okumura. Aikido Journal
48. Pranin, Stanley (1984). Interview with Rinjiro Shirata. Aiki News # 62
49. Ueshiba Kisshomaru (1998). The spirit of Aikido : The true meaning of the practice. Budo Editions.
50. Goldsbury, Peter (2008). Transmission, Inheritance, Emulation # 8. AikiWeb
51. Nocquet, Andre (1988). Interview of Andre Nocquet on France Culture. GuillaumeErard.com
52. Goldsbury, Peter (2008). Transmission, Inheritance, Emulation # 9. AikiWeb
53. Pranin, Stanley (2012). How War and Religion Shaped Modern Aikido. Aikido Journal
54. Goldsbury, Peter (2009). Transmission, Inheritance, Emulation # 15. AikiWeb
55. Erard, Guillaume (2013). Interview with Ellis Amdur Part 2: The de-escalation of violence and the relevance of aikido. GuillaumeErard.com
56. Japanese Cabinet Office (2011). Summary of the Honors System. Japanese government
57. Aikikai Hombu Dojo (2003). Aikido Organization.
58. Pranin, Stanley (1989). Interview with Aikido Doshu Ueshiba Kisshomaru. Aiki News # 81
59. Pranin, Stanley (1996). Is O-Sensei really the father of modern Aikido ? Aiki News # 109
60. Pranin, Stanley. Aikido Encyclopedia: Arikawa Sadateru. Aikido Journal
61. Pranin, Stanley. Aikido Encyclopedia: Nobuyoshi Tamura. Aikido Journal
62. Erard, Guillaume (2008). Interview with Henry Kono. GuillaumeErard.com
63. Erard, Guillaume (2013). Aikido demonstration by O Sensei, Kisshomaru Doshu, Tohei Sensei and Tada Sensei (1957). GuillaumeErard.com
64. Li, Christopher (2012). Profiles of the founder. Nobuyoshi Tamura Part 2. Aikido Sangenkai
65. Ellis, Henry. Tadashi Abe Sensei
YAZAR HAKKINDA
Guillaume Erard: Japon savaş sanatları ve kültürüne karşı bir tutku besleyen Guillaume, çocukluk döneminde judo çalıştıktan sonra 1996 yılında aikido 2008 yılında ise aiki-jujutsu çalışmaya başlamıştır. Şu an aikidoda 4. dan siyah kuşak (Aikikai) ve aiki-jujutsuda 1. dan siyah kuşak (Takumakai) sahibidir. Guillaume ayrıca bilim ve eğitime karşıda büyük ilgi beslemektedir ve 2010 yılından beri moleküler ve hücresel biyoloji alanında doktora sahibidir. Şu an Tokyo’da yaşamakta ve tıbbi araştırmalara danışmanlık yapmaktadır.
Yazar: Guillaume Erard
Çeviren: Ümit DURAN
Orijinal makale için tıklayınız.
Kaynak gösterildiği taktirde bu çeviriyi alıntılayabilirsiniz.