Zihin-beden koordinasyonuna ve evrenle birlik duygusuna (her ne kadar geçici olsa da) düzenli olarak Zazen yaparak veya sessiz, hareketsiz tefekkürün başka bir biçimiyle ulaşmak o kadar da zor değildir.
Zor olan, bu soğukkanlılık hissini ayaktayken ve günlük yaşam aktiviteleri içerisindeyken korumaktır.Savaş sanatları bu noktada devreye girer ve sadece meditasyon yoluyla bulunması zor olabilecek benzersiz bir boyut sunar.
Ruhsal bir öğretide bedeni ihmal etmek şüpheli bir önermedir. Aynı şekilde, Aikido’nun ruhsal derinliğini reddedip eğitimi tamamen bir teknik meselesi olarak görmek de kendini iki farklı parçaya bölmektir.
Bizler zihin-bedenleriz ve aksini düşünmek şizofreni için bir reçetedir.
Neticede (politikacıların söylemeyi sevdiği gibi) farklı unsurlara ne kadar önem vereceğimize karar vermek bizlere bağlıdır. Teknik mi, “Ki”‘ akışı mı? Etkili dövüş yöntemleri mi, içsel anlayış mı? Ne pahasına olursa olsun kazanmak mı, kişinin doğuştan gelen şefkatini kullanmayı öğrenmek mi?
Bu algılanan farklılıkların bazıları gerçek olmaktan ziyade anlamsal olabilir. Ancak konu Aikido’nun “gerçekliği” (“sokakta” ne kadar “gerçekçi” olduğu) konusuna geldiğinde, eksik bilgiye dayanan birçok görüş ve hatta “dojoda bir fil” vardır.
Çevirmen notu: İngilizcede “elephant in the room – odadaki fil” ifadesi, herkes tarafından bilinen fakat kimse tarafından ifade edilmeye cesaret edilemeyen bir husus olması durumunda kullanılır. Yazar Aikido bağlamında bu ifadeyi “elephant in the dojo – dojodaki fil” olarak kullanmıştır.
Bunlar da ilginizi çekebilir:
Aikido bir savunma sanatıdır, rekabetçi bir spor değildir.
“Kendini savunma” teriminin anlamı üzerinde evrensel bir mutabakat yoktur. Ancak bunun Güreş, Boks veya Karate uzmanlarıyla rekabet içinde kendini kanıtlama meselesi olmadığı açıktır. Bu doğrultudaki karşılaştırmaların çoğu, elmalarla armutları kıyaslayan ve kişisel gelişimin “Yol” olma veçhesini tamamen gözden kaçıran cahil insanlardan kaynaklanmaktadır.
Bazı eleştirmenler, sağduyularını kullanan çoğu insanın bu tür durumlarla asla karşılaşmadığı gerçeğini görmezden gelerek, varsayımsal bir “sokak saldırısı” temelinde savaş sanatlarını birbiriyle yarıştırıyor. Tartışma, psikolojik iç görü kazanmak ve farkındalığı keskinleştirmek amacıyla eğitimde bir dereceye kadar “yaşam ya da ölüm” gerçekçiliğine duyulan ihtiyaca dayansaydı, bu farklı bir konu olurdu. Ancak genellikle daha sıradan ve gerçekçi olmaktan uzaktır.
Aikido ile Karma Dövüş Sanatları (MMA) arasındaki farkı göremeyen insanları ne yapacağız? Veya kazanmanın ve kaybetmenin ötesini göremeyip “güçlünün haklı” olduğuna ikna olmuşları?
Bu tür tek taraflı düşüncelerde önemli insani ve toplumsal değerlerin tamamen eksik olduğu barizdir diye düşünüyorum.
Halkın “savaş sanatları” hakkındaki algısını değiştirmek için yapılabilecek pek bir şey yok. Bu yüzden neden Aikido’nun gerçekte ne olduğu hakkında hiçbir fikri olmayan insanlarla tartışarak zaman kaybedelim?
Kendi değerlendirmemizi yapmak için kendi eğitimimizin derinliklerine bakmalıyız. Sanat bize zaman içinde güzelliğini ve derinliğini gösterdikçe bakış açımızdaki değişikliklere açık olmalıyız.
Bu, zihnimizi akademik argümanlarla doldurmak anlamına gelmez. Aksine, düşünmenin anlamada çok az rolü vardır. Kelimeler yolu göstermekten başka bir işe yaramaz ve eğitimin yerini tutamaz.
Japonya’da eğitim aldığım çoğu sensei, konuşmaktan çok eğitimi vurgulardı ve bazıları derslerinde neredeyse hiç konuşmazdı! Belli ki lafla peynir gemisi yürümediğine inanıyorlardı.
Ancak harekete geçmemize yardımcı olacak ve yaptığımız işe olan inancımızı güçlendirecek uygun sözler varsa, ben onlara varım.
Sadece bu konuda tek taraflı davranmadığımızdan emin olalım.
Sensei David Lynch
25 Şubat 2018
Kaynak: Koshinkai Aikido, Auckland – Separating Mind & Body: a Recipe for Schizophrenia by David Lynch
Yazar Hakkında: David Lynch Sensei, Koshinkai Aikido’nun kurucusu ve Yeni Zelanda’yı Aikido ile tanıştıran kişidir. Japonya’da yaşadığı 18 yıl boyunca Gozo Shioda, Koichi Tohei, Kisshomaru Ueshiba, Kenji Shimizu bir çok üstat ile çalışmış ve farklı bakış açıları üzerinde deneyim kazanmıştır. 60 Yıllık bir Aikido yaşamından sonra 2023’de aramızdan ayrılmıştır.
Çeviri: Oğuzhan Yılmaz